Cennet Bahçesi
Dolunay vardı bu gece;
?gümüş grisi' bir parça yürek gibi tutunuyordu içine...
Dayadım sırtımı bir esmerin yokluğuna!
Suda dans eden yakamozları, yarıp geçti livarlı bir tekne.
İnsanlar sessizdi;
çekildi herkes.
Banklara kazılı isimler ve ben,
bir de sigaram;
burası bana, her gün cehennem.
Gecenin gözlerine vuruldum, adı:
Gümüşservi.
Gün doğarken kendimi asıyorum, 'gelme mavi!'
Her yanım yaralar içinde; vurma şua! Bir kez daha göreyim onu.
Oğan! bağışla mülhit kulunu; ruhumu çaldılar.
Trenlerin yanı sıra koşan çocuklar, beni de alın;
alın uçurtmalar gidelim! Soğuk olur kışın buralar;
alın beni yağmurlar, yapraklar, alın rüzgarlar gidelim!
Ölmek istemiyorum.
Islığım, şarkım; yalnızlığı giyinmiş adımlarım, gölgem, savruk düşlerim!
Gidelim.
Bize göre değil buralar.
Alın beni turnalar, alın beni gidelim; al gidelim, karaleylek!
Buluruz kendimize bir dünya...
Benim renklerim olsun yalnız; yıkalım bütün duvarları.
Moloz yığınları arasına gömülsün aşklar;
izin ver yeryüzü!
Yaşandığı yerde arayalım birbirimizi.
03?08.39 Kınalı
CK 16.08.11 mavi bir buse