Cennetin Çocukları

/ Yosunlar, kimsesiz suların büyük hengamesinde ağlar... /


Yine çamlar devirsek seninle,
Silinmiş tarihimizi unutarak.
Ben ürkek şiirler yazsam,
Sen hatalarımı düzeltsen bilgece.

Mesela, öğle vakti ansızın çalsam kapını.
İlk oturduğumuz çay bahçesinde,
Şekersiz mevsimleri demlesek simit halkasında.
Sen susamları serptikçe hüzünlerimize,
Ben dudağına düşmüşleri tek tek toplasam...
Kalem adım attıkça sınırsızlığa,
Sen nizami bir dizilişte ışığımız olsan.
Kırılmasak...

Şiirler,
Şarkılar
Ve masallar,
Kıskansalar avuçlarıma emanet öpüşlerini.
Kıskansalar saçlarına gizlediğim yüreğimi.


/ Her gözyaşı bir hayat taşır, denizlerin türküsünde... /


Birden!
Kar başlasa,
Yakalansak bile bile...
Sen ağlasan,
Ben yüzünü göğsüme bassam.
Hazin kayıplarımızı Mezopotamya tadında kucaklasak,
Turuncu gemilerden ufkumuza demir atsak.
Sonra,
Sonra ben kardan adam sevinçlerimi,
Kederlerinde unutsam.
Ve sen mutluluğu araflarımda bulsan...


/ Raylar virajı alırken, soluksuz kalan tek şey anılardır... /


Uzun yürüyüşlere çıksak yine,
Kızarmış ekmek kokusuna karışsak...
Ben kahvaltına güller dökerken,
Sen sarılsan hoyrat arzularınla,
Aç ve susuz kalıversek sonsuzlukta.
Ve gitmeleri Kızılırmağa bıraksak öylece...

Akşamları seni beklesem yine sabırsız,
Sokaklar uyumuş olsa sevdasız.
Sen penceremin altında,
Serenat yapsan liseli çılgınlığında.
Ben utangaç bakışlarımdan merdiven dayasam kirpiklerine...
Unutulmuş gözlerim,
Titrek ellerim,
Sıcak sesinle doğsa yine...


/ Leylaklar en çok sevdaya hasrettir, çünkü hasret sevdanın gölgesidir... /


Büyüsek diyorum;
Senin şefkatinde,
Benim heyecanımda...
Ve büyütsek çocuklarımızı,
Sen neşeli bir Baba olsan yine,
Ben sulugöz bir Anne.
Şiirlerimizden köprüler kursak yoksulluğa,
Ben düşsem umutlarının kucağına.
Sen dökülsen yorgun ve telaşlı yollarıma.
Sonra,
Sonra tüm insanlığa bir kapı açsak;
Barışı anlatmaktan yorulsak,
Durup durup memleket sorunlarına kafa yorsak,
Aşkın 'dokunmak' olmadığını hiç durmadan haykırsak.
Ve karanlıkların,
Ve ayrılıkların,
Bir gün mutlaka güneşe yenileceğini ağzımızdan kaçırsak...


/ Ölüm toprak değildir, o sadece kör ve sağır ruhlarda konaklar... /


Çocuklar vurulmadan,
Ezan sesleri susmadan,
Notre Dame, çanlarını henüz ayrılığa vurmadan,
Ah sevdiğim!
Çözsen kelepçelerimi,
Çözsem çelişkilerini,
Günebakanlar ağlayacak mutluluktan...

Öyle çok ki sensizlik,
Ve öyle anlamsız ki bensizlik...



Şeytan diyor ki
Bırak cennetin çocuklarını,
Dön hayata!

28 Ekim 2009 151 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (5)
  • 15 yıl önce

    😙 kutlarım mine hanım yüreğinize sağlık👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    Çocuklar vurulmadan, Ezan sesleri susmadan, Notre Dame, çanlarını henüz ayrılığa vurmadan, Ah sevdiğim! Çözsen kelepçelerimi, Çözsem çelişkilerini, Günebakanlar ağlayacak mutluluktan...

    Öyle çok ki sensizlik, Ve öyle anlamsız ki bensizlik...

    Şeytan diyor ki Bırak cennetin çocuklarını, Dön hayata! DEFALARCA OKUMA KEYFİNİ BULUYORUM YÜREĞİNE SAĞLIK DOSTT

  • 15 yıl önce

    Merhaba,,,,Mine Hanım... Şiiriniz çok güzel olmuş,,,kutlarım..... Sizin sevgi dolu,,,güzel yüreğinize,,,,,,,, gönlünüze sağlık........ Ankaradan,,,,Sevgiler...... Saygılar......

  • 15 yıl önce

    UZUN ŞİİRLERİ SEVMESEMDE KEYİFLE OKUDUM TEBRİKLERİMLE👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    minem.... geceme vurdun damganı bilesin🤐 kutlarım şair yüreğini👍👍👍👍