Cevaz

iki tay havalanır göğe

dağları uyandırır nal seslerimiz

sırtımızda oba

dudağımıza asılı azığımız

sular eksik testimizde

mataralar bizans işi

türkuvaz gözlü kır atımız

yel bulandıran suratımız

yollar bize yol sorar

yaşam, tıpkı yaşam gibi


bir adam ölmüş nehrin kenarında 

duyan olmamış hiç 


biz av avlar kuş kuşlarız

okumuzun kirişi sırtımızı biçer

kayın ağacı şahit olsun

sekiz kat gök şahit 

cennet kan akıtan yiğitlerindir

zafer, tıpkı zafer gibi


anam kınalı eli ile yanağımı avuçlar

asya kırları ayağımı, yüreğimi perçinler

duramayız biz kapı eşiğinde

yoktur hiç müdanamız dosta, düşmana

elimiz, yakamız, sırtımız kesik 

kılıcımız arşa değer

Han'ım hey


başlasın toy

başlasın toy


sayısız kuşları bekleriz 

tuhaf, insanlıktan nasip almak zor

diyelim ki elimiz kırın ortasında bomboş

diyelim arş yarıldı, gök kaynadı

volkanlar aldı ilimizi

diyelim aklımızı bir çirkin sis buladı

bir başka deyimle yorulduk


düşünmeyi mi unuttuk

sabah kün akında uyandık fakat

düşünmeyi mi unuttuk yaşamaktan

şimdi ise yaşamayı mı unuttuk

bilemeyiz seyis bilemeyiz

atlar nal beklerken

dört bir yan alçak sarılı iken 

bilemeyiz


her gün ayazında göz kapağımızı açıp

tütekliğe dikerken gözlerimizi

iki yudum, bir kap alıp sırtıma

atımıza binmiş, kamçı elimde 

daha gözlerine bakmadan evladın

uzaklaşırken obadan

koca ninem arkadan seslenir


bitirin işlerinizi

bitirin işlerinizi

noksan koman 


şimdi vakit kalır mı hiç 

ardını arkasını hesaba-kitaba

zaman kalır mı 

sen söyle

düş, tıpkı düşün gibi


bir adam ölür su yalağında 

duyan olur mu hiç


içimde bir çayır hüzünü

gece siyahında 

koyu yeşile bulanmış bir çayır 

çığırılmamış bir türkü tadında 


belki bir hahamın vaşakları izlemesi

belki kuru üzümlerin yola serpilmesi

belki sırtımızın yere gelmesi

belki de yüzü tombul bir çocuğun 

hiç sebepsiz, ölüvermesi

tanrı, tıpkı tanrı gibi

yuğ, tıpkı yuğ gibi


sonra bir kısım düşünceler

aklından hani anlık geçiveren

ölüm gibi

sonra içinin bozkırlarına yolculuk


gönlünde otlar ezilsin

yazıda keçiler sağılsın

zihninde çamurlar dağılsın her yana


bitirin işlerinizi

bitirin işlerinizi


yine tan yine sabah

yıldızları görmeden uyumuş gençliğim

acele etmeliyiz

dünyanın döndüğünün tersine 

koşmalı koşmalıyız

zaman adıyla güneş ensemizde

ensemizde yakalayacak kıskıvrak

kedi ensesi gibi enselerimiz


gökde bulut, bulut gibi

tavuk ayağı, tavuk ayağı gibi

vicdan azabı, tıpkı vicdan azabına benzer

korku, korkudan hiç farksız değil

gerçek, tıpkı düşler; 

hayal tıpkı ayağımdaki yaranın acısı gibi


bir adam öldü yarı çıplak, nehrin yatağında

zamana asılı yok edilmez bir bez parçası gibi


bitiremedi işlerini 

...

bitiremedi işlerini.  

.

.

.




20 Mayıs 2022 181 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar