Çığlığın Sessizliği

Geceydi, sarhoştuk ve ikimizi de birileri çoktan öldürmüştü.
Bana baktı, ona baktım.
Mısır'ın Nil'e muhtaciyeti kadardık.
O trenin bilmem kaçıncı vagonunda küfrederken geçmişine,
Ben ikiz kuleleri çoktan yıkmıştım.
Geçmişin buğusu, bilmem milyon lakırdı
Kaderin ipimizi saldığı kadardık işte.
İsyanın faydasız oldu anda varmıştık istasyona.
Ne buzullar, ne de lanet gözaltı çizgileri
O an anlamsızlığı hiçbir gerçek, gözlerinin gözlerimin uçurumumda kesiştiği an kadar anlamlı kılamazdı.
Nasıl tanıştığımızı hatırlamıyorum bile
Ki ne önemi vardı, romantik bir arayış değildi bizimkisi
Sahi kaldı mı onlardan
Neyse bir önemi yok.
Aldırmıyorduk ikimizde
Aldatıldıkça aldanmamayı öğretmişti hayat bize
Bir doğa olayı gibiydi bu
Doğaldı
Ve afetti.
Hayat ikimizi de affetmeyecekti
Tıpkı diğerleri ve diğerleri gibi...
Aslında ben kimseyi aldatmamıştım
Tabi kendimden başka
Kaç kişiye sevgiyle baktım, sayamayacağım kadar az.
Bu yüzden ben hep azdım hayatta
Olsun zaten bir önemi yok
Böyle bir hayatta çok olmakta, az olmak kadar anlamsızdı ne de olsa.
Gözlerime perde olan saçlarımı sırtıma ilikledi
Sustu ve öylece baktı
Baktı
Baktı
Ve baktı
Adeta kavga ediyordu gözlerimle
Aslında neredeydin de demiyorduk birbirimize
Aramaktan çoktan vazgeçmiştik zaten ikimizde
Sabah olduğunda ikimizde yoktuk bizde.

25 Nisan 2012 94 şiiri var.
Yorumlar