Çıkrıkçılar Yokuşu

yıllar önce günümü aldı
arnavut kaldırımlı bir sokaktı
çıkrıkçılar yokuşu
yürüdüm
taşların her biri Anadolu
vatan kokuluydu
küllenmiş sözcüklerin
duyulmadık hikayelerin
insan emeğinin renklerine
yiğitliğin ay ışığı çizgilerine
dünlerin gerçeğine rastladım
görünmeyen güzelliklerin görünen
fısıltıları vardı
yokuşun örgülü taşları
söz dinlemez gibiydi
mağrurdu
gizli hatıralar saklıydı
her saati kalabalık sokakta
kendini arayan ruhumu gezdirdim
köylerden esintiler
dükkan dükkan omuz omuza
modern ötesi her şey burada
bir masal gecesine benziyor
rengarenk eşyalar hepsi antika
meraklı insan kalabalığı ara vermiyor
gökyüzü bu yokuşu seyrediyordu
bulutlar dilsizdi
rüzgarlar kaçırıyordu
geçmişin iziyle güreşen insanı
sağlı sollu sokak alışveriş canlılığı
Arnavut kaldırımlı tılsımlı yokuş
bir düş masalı Çıkrıkçılar
yürüdükçe bitmeyen bir yolculuktu
maziyi bugüne taşıyan çılgın hatıralar
Ankara Çıkrıkçılar’da
sonsuzluğa çıkan bu yokuş
kendimi bulduğum yoldu..
.
29.11.2021 / çengelköy
Mustafa KAYA