Çınar Efsanesi
Nağmeyle başlıyordu hayat çınar ağacı için
bir kuş sesi dalında sesleniyordu
son baharda yaprakların ölüm efsanesidir
boyu uzun, kökü sağlam bir çınar gibi
pınardan gelen berrak bir su
bırakmaz kökünü aksi
insan çınar olmayanı biraz deli, biraz dolu,
birazda mahzun durur
son bahar her canlının hayatında ayrı bir ölüm
kimisine rüzgar, kimisine yağmur düşer
kimilerine bir avuç toprak
korkulu nağmeler çalar bu dönemlerde
bir gül yaprağı yüzünde farklı bir gülüş
gül yüzlüydü lakin yaprak mey pırıltısında
bir meltem aniden acar kollarını havada
yakalamaya çalışır uçuşan son bir canlıyı
düşer son bir bakışla
bazen bir kahraman gibi
bazen de bir yorgun savaşçı
kalır her şey
kalır öldüğü yerde
İnsanların ayağı altında yok olur
Bir sürü kınalı el,
bazen çınardan kopar iki çift
Sonra bir soğuk rüzgar suyu dalgalandırır
Uçuşur havada usulca damlalar
Düşürür başka bir diyara rahmet, yağmur olarak
Bazen dolu düşer dağların yamaçlarına
Bazende yüksek dağlara kar
Rüzgarın uğultusuyla yuvarlanır yaprak suyun üstünde
Nur saçar güneş suya
Alacakaranlıklar koşmakta billurun üstünde
Görünür suyun altında renk cümbüşü
Sonbaharda suyun farklı rengi
Sarı, loş suyun kristalleri
Görünür yaprak mat ve lal renginde
O tecelliler, o haller
Ölümün acı sırını gösterir
Toprağa düşmüş her çınara
29.11.2010