Çınara Sor
Hey onbeşli onbeşli
Neden yaşlı gözlerin;
Bırak bu takıntıları,
Takma hiçbir yaşı.
Yaş daha ne olduğunu bilmeden geçiyor.
Bugün onbeş diyeceksin
Aslında,
Dediğin an geçmiş onbeşi.
Benim yaşım dediğin anda 
Onbeş
Senin yaşınını geçmiştir 
Az ya da çok.
Ben senin onbeş değil 
Diyeyim otuz.
Bu nedendir diyeyim:
Biz söyleriz ya,
İnsan yaşla değil, akılla büyür.
Sen her yılı iki yaşamış gibi say.
Öyle insanlar var ki 
Bin yılda yapılmayan işleri 
Sığdırırlar o kısa insan ömrüne.
Demek marifet yaşın büyümesi değil
Aklın ve kalbin büyümesidir.
İnanmazsan bir çınara sor;
Binlik tarihini anlatsın sana.
Neler neler söyleyecek,
Kaç mevsim yaşamış ama,
Bir adım gidebilmiş mi 
Köklerinden uzağa.
Saplanıp kalma
Yalan yanlış şeylere.
Bin yılda durursan aynı yanlış yerde
Bağnazlığın koyulaşır ya
Güzel olana yaklaşmazsan
Bir odunsun.
Tek şeydir harcın
Bir ateşe atılmak.
Örtülerini at
Ve temizle kendini.
Her an düşün, aklet ve yaşa
Yaşamak doğru bildiğin yolda
En güzel olan inanca ermektir.
Yaşlanmadan yaşa inancı
Sorgula tüm yaşlı düşünceleri
Büyüsün aklın ve gönlün
Kocayan beden, 
Paklanan sen ol sen.
(Nisan 2010 İstanbul)