Çıplak

Çıplak bir ada öyküsüdür hüzün
Fidansız toprakların
Susuz koyların
Çölleşen yalnızlığında yazılan

Erken büyüyen
Kemale erdiğinde küçülen
Sırtında bir sürü kambur
Acıtan kaburgalarını

Yaralaşır biliyor musun
Tuz basarak, yürürken patikalarda
Eğilip toplayamazsın papatyaları
Gözlerini bırakırsın gelincik kuşlarına

Ağlamayı unutursun
Gülersin


Delirmek böyle bir şey
Delirmek soluksuzluğa
Zifir yüklü ciğerlerini açmak istersin
Bir bıçak vurup iman tahtasına

Ve çekmek içine
Cenneti doldururcasına

Cennet
Neresi
Görüp bilen
Dönüp gelen var mı ki

Bir kara kaplı defterde umudun senaryosu
Kimin yazdığı bilinmeyen

Düşürmüşler Hira'ya
İnzivada iken peygamber!

Atlas otağlar diziliymiş boy boy
İçinde çifter çifter huriler

Bir sınav
Ateşten çıkıp yürünen

Sonra bir mola İrem'de sonsuzluğa...

Ya düşersek sırat'tan?

Susuz koyların
Çölleşen yalnızlığında
Bir öykü daha mı yazılacak

Etsiz
Kemiksiz

Üzerimizde bir yığın toprak....

07 Ekim 2012 946 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar