Çıplak Mum Damlası

Gölgelerin ve dilin
Çıplak bir mum damlası mavisi
Damlıyor, mühürler gibi karanlıklarımı
Yarım bırakılmış bir koku aşk
Teninin mevsimlerinde ...

I

Sessizliğini sevdim ıssızlığa kement atmışken sızılarım
Yorgun bir odanın sararmış duvarlarında hissettim
Çığlıktı, solgun gelin çiçeklerinin vurduğu
Sustu, sustasıyla tsunami öncesi vakitlerde
Ki bir perdenin dansıydı aşk kitaplarının ön sözlerinden akan
Son sözlere

Ölecek vakit değildi gözlerin
Kırmızı kırlangıçlar çizilmeliydi gökyüzüne
Öncesini örten sisler ağırlanmalıydı özgürlüğüne
Ki elmacık kemiklerinde bile arzuladığım bir mucizeydi
Kızıllığı tan yerinin

-İlk sözcükleri, yabancısın olmamalıydı parmakların-

Dokundukça ruhlarını sonsuzluktan sıyıran melekler misali
Kanatlarını yavru martılara armağan eden melekler misali
Çıplak adımların ıslak buluşmasına dans etmeliydi dudakların
Suyla ilk defa tanışan bir bebek masumiyetiyle

İşte aşk bu diyebilmenin
Öncesinde

II

Ve sonrasında
Kıtalar yer değiştirmeyecek
Boynunda meltem rüzgârıyla sevişirken günler
Dolunayın altında sarhoş şiirler bekleyecek
Şafak ayinlerinde hiçliğe koşarken şairler / sen dirileceksin
Tango susmayacak

Ve sonrasında
Tekrarı olmayacak / Aşk yarım kalmayacak...

28 Şubat 2012 200 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar