Çivisi Düşmüş Pusula

Gözlerimden düşen uykular,
asfalta çakılmış bozuk paralar gibi parlıyor.


Kaç rüya daha bitirmeliyim bilmiyorum,
seni bir daha özlememek için.


Gökyüzü unutulmuş bir mavi,
sanki çocukken cebimde unuttuğum
bilyelerden dökülüyor avuçlarıma.


Ve bir sokak lambası,
çocukluğumun yırtık defterini okuyor sessizce
gecenin karanlığında.


Her kelime,
çivisiz bir kapı gibi duruyor zihnimde.
Seni anlatmaya çalıştıkça
başka bir hiçlikte buluyorum
sende kayboluşlarımı.


Kalbim,
kendi küllerinden yapılmış bir pusula:
hep kuzeyi kaybediyor,
bulmak için kendimi.


Sen,
bir İskandinav yağmurusun belki de
ya da bütün gemilerini terk etmiş bir liman.


Bir bıçağın alnında görünür bazen gökyüzü,
seni içimden keserken
kendimi kanatıyorum fark etmeden.


Kalbim,
saat tamirine bırakılmış bir akvaryum gibi,
balıklar zamana çarpıp bayılıyor içinde.
Sen, suyunu kaybetmiş bir okyanus mavisi;
yokluğunla yapışmışsın göz bebeklerime.


Dudaklarımda hâlâ
bir tren istasyonu uğultusu var.
Sana söylenmemiş her sözcük,
kalkışını kaçırmış bir vagon gibi
boğazımda kalıyor.


Küllerimle yazıyorum seni,
her harf bir soba borusunda unutulmuş ateş.
Seni yaktım içimde durmadan,
ısınsın diye içimdeki Akdeniz’de,
aşk denilen evini kaybetmiş bir mülteci.


Ve biliyorum,
her şeyin sonu bir kıraathane sessizliği:
bir bardak çayın içinde unutulmuş şeker,
erimeyi reddeden.


Kalbim
çivisi düşmüş bir pusula,
dönüp duruyor aynı yaraya.


Yani sana...

20 Ağustos 2025 320 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 2 gün önce

    Harika bir eser, okudukça bir daha okuyası var insanın, anlam ve akıclık şahane.. Tebrik ederim.