Çocukluğumdan Sarkan Salıncaklar

ben
yine
şiir arıyordum
zamanı donduracak kelimeleri
yirmi yaşın damarlarıyla aksın kanım
ve mazinin menisküs izli bacağı
mavi çıplaklığımı tekmelesin istiyordum
yollara çıktım
sırtımdaki kız çocuğu
haydi bana masal anlat dedi
sahipsiz bıraktın ruhumu
gölgeleri kovalamaktan yoruldum
kulağıma eğildi
saçlarının arasında kurtlar solucanlar var
tam tepende mavi bir çiçek
çiçeğin dibinde açılmamış bir şarap
kırk yıllık!
aç o şarabı
kayalıklardan boşluğa düşmeden evvel..
bu gürültü kasırgasında
yaşanmış onca sevgi, onca nefret
onca plan, onca arzu, onca hayal sonunda
yarım kalmışlıklar, kaplamış bedenini
yolları dört ayak üzerinde geçmekten yorulmadın mı
eksiklik
hep eksiklik
ürkütücü karanlık
karıştığın bozgunların, savaşların sonucu
kimselere vermeye kıyamadığın güzellik
masallarında saklı
kalbinin kireçten duvarlarına yazdığın
şiirlerin tatmin edemez seni
kelimelerin benliğini saklayamaz!!!
haydi bana masal anlat..
bana gerçeği anlat
aç o şarabı..