Çok Canım Acıyor
Çok canım acıyor,
Gerçekten.
Ruhum sanki ızdırapla kıvranıyor,
Oysa görünürde hiçbir derdim yok.
Aslında… yok.
Derdim kendimle.
Aynada soluk bir yansıma,
Acı çekmek isteyen,
Yalnızlığı seçmiş,
Melankoliyi özleyen bir aciz.
Sevilmeyi kafaya takmış bir bedevi gibiyim,
Çölde bir damla sevgiyi arar gibi —
Ruhum bununla savaşta.
Ama sadece bu da değil,
Dersim kendimle.
Bir amaç arıyorum,
Belki bir acı kapısı…
Sabah akşam fark etmiyor,
Kafam durmuyor.
Sorular soruyor,
Kovalıyor,
Gerçeğe çarpıp dağılıyor.
Kulaklarımda şarkılar vızıldıyor,
Geceleri sessizlik çöküyor,
Ama ruhum değişmiyor.
Hep rahatsız,
Hep yaramaz.
“Zamanla uslanır” diyorum,
Olmuyor.
Hep bir beklenti,
Hep bir umut peşinde.
Sevgiyi, hayalleri kovalıyor;
Kafasında kuruyor,
Gönlünün ortasına
Kapalı bir kutu koyuyor.
Zamanı gelince açıyor,
Ve hüsran yayılıyor damarlarına.
Bazen diyorum ki;
Beklentiler mi yıpratıyor beni?
Yoksa kaygılar mı paçamdan düşmüyor?
Yalnızlık mı lanetim?
Belki de…
Çok düşünmek,
Yazmak
Ve uzun uzun bakmaktır lanetim.