Çoklu Ölüm

Sonsuz damlacıkları var duvarlarımın

Kayıtsız ve sansürsüz pürüzleri

İçinde buruk içkiler mayalanır

Dışarda ulaşmaya çalışan yığınca zampara

Her darbe döker boyalarını duvarlarımın

Her darbem yeni bir dünya savaşı yaşatan, canavarların

Asılsız haberleri bölük pörçük hissiyatımın ölümü

Ve yazamamam sevgisizliğin en büyük eseri, en bildiğim yokluğunun filizleri...

Ve ahmaklığın oyununda

En ön balkonunda

Ağlıyorum...


Yanıyor cehennem

Ayaklarımın altında...

Ellerim duaya aç...

Ve susayan cennette...

Nerede sorarım seni?...

Kime?...

Kaçta?...

Nasıl, nasıl sorarım seni?...

Buzul isyan damarlarında...

Şakaklarında kardelenler çatırdar....


Turkuaz kana bulandı

Artık hiçbir şiir masum değil

Elleri cinayetli...


Benim küçük Sine'm

Hayatı boyunca bağrında acıyla

Sırtında tüm namus kanlarının yükü

Teninde açan karanfiller

Ellerinde urgan kesiği

Ayağındaki nasır yarığı, topuk dikeni

Belinin kıvrımında mıhlı şiirleri

Ne yaşarsın, ne yaşamışsın ve yaşayacaksın,

Arsız kıyamet önce sende koparken, saniyesine öldüren...


Hayat karartan elleri intiharımla hapsettim

Yaşamayan acımasızlar çıkardı müebbetinden...

Ya tekrar ölürsem?...


                               Bir insan birden fazla ölebilir elbet...

                               Cehennemden kurtulmak için...



E F T E L Y A...
(Akdeniz’i cebinde taşıyan kız...)



19 Haziran 2020 92 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar