Çokluca Yalnızlıklar Taşır Çıkmasız Yollar
//
Bir adamotu belini doğrultur,
(Adam olma çabası)
Ateşin (özü) küllerinde mavi mavi,
Su ılımlı sevişir toprağın üzerinde
Göğün ağzıyla,
Eli boş kalır şakakları kan revan
Uzak çok uzak yıldız tortularının,
Bir martı - bulutu saplar
Kalbinin en ücra kasabasına,
Bir dülger - ayağına bir şiir bağlayıp
Kıyıya vurur kendini,
İklim sana döner ceplerimde yaşlanan
Sağlıksız,
Dermansız,
Umarsız bir zamanla...
//
Şu istasyonlara bak;
Nasılda üşüyüp birbirine sokuluyor raylar,
Camları buğulanan bir trene üveyiklerini,
Masumiyeti resmetmeye çalışan güvercin,
Nasılda intihar dileniyor bakışlardan,
Bu denli bir geniş yokluk ve gitmek tutkusu,
Rahminde,
Nasılda uçsuz bir büyük var olmayı ve,
Kalmak isteğini taşıyor,
Ya şu avuçları bilye bilye çocuk,
Acaba uçurtmasının kuyruğu ile ne özlüyor?
--
Sunu//
Günahın en ucunda tüten o yolcu mu ki,
Temas etmediği bir ruha ulaşmaya çalışsın,
Yoksa bu
Çokluca yalnızlıklar taşıyan çıkmasız yollar mı,
İnsanı bir son nefes mesafesi uzağa taşıyan.
sunuya bittim gerçekten... düşündürdü be metinim...😏
şiiri bütünüyle ele alırsak yalnızlığın acı yanı iyi resmedilmişti... kutlarım kalemini tebrikler👍👍👍👍👍