Çorba 1
Dün, yok
Şimdi, şimdi şimdi şimdi şimdi şimdi......... yok.
Birazdan, şimdi
Şimdi, yok
Yarın, şimdi yok.
1825 saat 272 dakika 11 saniye sonra, evet (beklide) öpeceksin sevdiğini gözlerinden.
Ama şimdi yok.
Beklemek yakışmıyor var olma sebebime,
Sabır kavuşturmaktan başka hiç bir şeye yaramıyor bir adım daha ölüme.
Zamanı yakaladığın yerde öldüreceksin
Ki, mezarın içine bir hiç gibi gömülmeyesin.
Hayatı yaşamak mı yazmak mı daha güzel diye soruyordum kendime.
Kalemimi yaşamak diye karalarken yakalıyordum boş bir müsveddeyi, her seferinde.
Yaşamadan yazmak, yazamadan yaşamak
Zamanı aşmak, aşamamak yaşamı
Senkronize şimdilerle avutamıyorum kendimi
Birbiri içine girince bir bütün oluşturduğunu sanan gariban renklerden ibaret sadece herbiri.
Halatla karaya bağlanmış bir gemi, uyumun en saçma örneği değil mi?
İndeksle başlamış bir tarih kitabı, kronoloji ile sonlanıyorsa ve sıralama birbirini hiç tutmuyorsa vay bu hayalin ben içine...
Kâinatın senin payına düşen enerjisini bir anda yaşamak senin kaderin.
Damla süzülürken yaprağın duyduğu hazzı,
Düştüğü yerde toprak emer.
Ah şu güneşin anti vejetaryen inadı,
Kimseye bırakmaz ömür boyu saadet imkanı.
Bu sözümde anlık olmasaydı olur muydu yaşamın tadı, diyenlere.
Bu durumda cennet cennet hevesiyle nefse vurulan prangalar niye.
Tanrı aldatıyor bizi
Ki bu aldatma sayesinde bir aradayız zamanın yaşamsal gelgitlerinde.
Gel de yazma
Gel de yaşama
Aynı şey
Bu şiir aşktan habersiz
Bu şiir ayrılıktan habersiz
Benimle bir ilgisi yok bu şiirin
Bu bir şiir değil
Bu sıkılgan bir ineğin çıplak olduğu için sütten kesilmesi gibi,
Bu sosyalist bir burjuvanın ramazan ayında fidye istemesi gibi
Bu kul hakkı yiyenlerin adalet sağlaması gibi
Bu ?nerden ne çıkacağı belli değil' levhalarıyla dolu bir otobanın yalın ayak giden tek yolcusu, ben gibi bir şeytan aldatmacasının kahkahaları.
Gel de yazma yaşama, zamanın da