Deja Vu

Alın;
Örselemeyin, hassastır
Kırıp dökmeyin, çok narindir
Güzel sevin, becerebildiğiniz kadar..
Taze biçilmiş çim
Kesilmiş karpuz
Fırından yeni çıkmış, buğusu tüten ekmek
Okyanus serinliği kokusunun
Cömertçe duyumsattığı kadar
Sakın ola
Hileli terazinin tarttığı kadar değil ha!
Beş duyunun doyasıya tattığı
Mutluluğun fink attığı kadar olsun;
Öyle ki;
Şiirlerimden taşa'sı ya
Gözlerimden aşk fışkıra'sı ya
Saadetten geberesiye kadar
Demişim..
Sana olan sevgim ve gölgesi
Gibi
Tek adaletsizliği
Ve eşitsizliği
Bu olsun
Bize dair mesel'in..
Demişim de;
Maya tutmamış beklenti..
Ahhhh gönlüm
Ne yaman arsız
bir türlü anlamamış
Boşa koymuşum dolmamış,
Dolusu boşalmamış
Sebeptir o körolmayasıca,
Genimde ki
Evrimsel dürtü..
"Perde"nin
Son tiradını yazıyor yine
İnceden ince bana
"İlk'im" den,
Sırası henüz gelmemiş
(belki de)
"En Sonuncusu"na..
Aptal denecek kadar şefkatli
Epey liyakatli
Ve de gönüllüce
Şimdi soruyorum sana
Ey hayat
Bıkmadın mı?
Bu kaçıncı mutsuz nakarat?
Ne
Tam karşılığını gördü bu yürek,
Ki sabır la değil,
Kendi sabır olup bekledi,
Sevdiği kadar sevilmeyi
Ve de bir türlü görmedi
"Eh işte, iç güveysinden hallice"yi..
Oysa
Çılğınlar gibi doyasıya
Bir kez ulan bir kez yaşamak isterdim
"Ben gibi aşık olunmuş" ve delice
;
Yaşayamadan vurulmuşum hep,
Hazan iklimince
Gönül/lü atadığım
"Kir/alık Katillerim"ce....!
09:Haziran:2019