Delikanlı Mavisi
daha tavla öğrenmeden başlar seranatlar
sadece solursun ve görürsün oyun vakitleri
bilmezsin ama
belki eline değecek tek mavidir o
misket mavisi...!
azgın boğasındır kavgacı dövüşken
sığmaz için içine
söver gibi düşer dilinden kelamlar bu demde
aykırı ve serserilik revaçtır önceleri
tam o sırada bir mavi düşer kapına
duyulur gongun sesi
başlamıştır işte pişiklikten ten sonra ilk terleme suareleri
sevmişsindir de anlamaz genelde seni
öyle ama;
yıkılmamalısın dik durmalısın derken
bir de heriflikle paylaşmak da zordur epeyce o maviyi
ama dinlemez yürek karalara bağlatır pencereni
ama kimse görmez yorgan altı gecelerini
eh büyüyorsun
ve
kocaman delikanlısın nihayeti...!
dişlerin tamamlandı mı başlar
ilk solfejlerle
gece yarısı gezmeleri
alkolle uyutma çabaları o deliliği
ve düşlerin de vardır artık tamtamların da
eline değemesen de şimdilik
park sahil gezersin rüyalarda
olabildiğince sövmek bu zaman başlar karşı cinse
dişilik cakalarına vezir olma_ olamama azmi
piyasada makbulken kaplarken zilliyetini
mümkün olduğunca
bol sultana şah olma öğretisi
yine hiç bilmezsin
ve hiç değişmez de ölene kadar
o zilin sesi
elinde ise mavidir
değil ise zilli...
.........
sonra geçer yıllar
dünyada siyahın egemenliğini duymaz görürsün bu kez
tesadüf sanarsın önceleri
ve nedense hep
hiç sahip olamadıklarına konar bu aşk dedikleri
her kitap yalancıdır her okul saçma
hiç biri vermez senin mavini sevgilini
ilk hayattan bıkmışlık değer yüzüne
işte yükseklere bu zamanda artar ilgi
bir uçurum sözlüğü hep asılıdır boynunda
esaslı bir intihar repliği eklemeli
bir de Tanrı kelamları gibi sözcükler bulabilme etiği....!
çünkü
işrettir oynaktır ve aptal!
bedensel değil zihin güreşlerini sever mavi!
bazen kuşları kıskandırır bazen de kendini
ve uçarıdır zevk alır öldürürken seni
bunu öğrenmek de zamana tabiidir
yorma kendini delikanlı anlamazsın
güvercin besleyenler bunu iyi anlar!
sen sevdikçe o hep uçar!
ve büyüdüm dediğinde anlarsın
bir hayalin peşinden gittiğini
ve
mavinin aslında değerini daha çok bilen kafesleri sevdiğini!
ama yine de uktedir içinde
ve hiç sevmedim aslında diye kendi sesin kendini hırsızlar
içinden naralar atarken
çok bellidir ki;
acın yirmidört ayar parçalar içini....!
ve öğrenirsin nihayet
ki; güvercindir mavi
kafese gelmediği gibi!
ne muhabbet ne de kanarya tutar yerini
hayal etmek suç değil korkma delikanlı
hatta özen ama utanma
ver ardını rüzgara bol bol seyret
işte sana bol bol mavi hem de tertemiz bir havayla bedava!
daya nefesini sarıl ona bol bol çek içine öp kokla!
Delikanlı Tanrı kullarını düşünmez mi hiç?
aç kollarını ziyaretçi var
ey ulu mavi; ey deniz...!
ve
içini acıtsa da adamakıllı
öğrenmişsindir artık
talkım öncesi bembeyaz pamuğa dek de çıkmaz aklından
öğrenmişsindir
neden kuş uçuşu denir bir uzaklığa !
neden güvercinler takla atarlar!
o bir kere konar kapına
ve giderken bir ömürlük bir şamar kondurur suratına
anlarsın ki;
ne kanatlarının altında uçmaktır
ne de uçarken o kanatlara sövmek!
sadece tek bir rengin adıdır!
sadece yanında yürüyebilmektir o mavi dedikleri rengin lezzeti...!
yıllarca önsözünde arayıp durduğun o tümce
kitabın en sonunda yazar halbuki
esas delikanlılık reçetesi ;
t ü k ü r e c e ğ i n sakızı da
b i ç e c e ğ i n tarlayı da asla çiğnemeyeceksin...!
ToprağınSesi
Tanrı'nın misket oynarken şehrime düşürdüğü camdan mavilerdi gözlerin! git desem gelir misin ardım sıra... git desem yankılanır mısın sonsuzluğa fırlattığım çığlıkta... git desem sonsuza kadar mavi kalır mısın...
git.../
.../me
eyvallah usta...demlendim cila niyetine iyi oldu efkarımın üstüne...
"daha tavla öğrenmeden başlar seranatlar sadece solursun ve görürsün oyun vakitleri bilmezsin ama belki eline değecek tek mavidir o misket mavisi...!"
Girişi bile başlı başına bir şiir. Şair yüreğinizi kutluyorum.
bu şiir okundukça okunulası bir şiir.büyük bir keyifle okudum.
şiirde de dediğin gibi abisi,ne mavilikleri yakayabiliyoruz nede onlardan vazgeçiyoruz.büyüdükçe uçurum gibi olsalarda onlarla hayata tutunuyoruz.mavi her defasında bizi iyileştirip belkiliklere sürüklüyor.maviden güç alıp yaşamla mücadeleye devam ediyoruz.mavinin hem bir nefes kadar yakın hemde bir uçurum kadar yakınlığını o kadar net vurgulamışsın ki.denize bakıp,içinde yaşadığımız dünyanın,havanın rengine bakıp anlamamak mümkün değil.aslında mavinin içinde yaşadığımızın farkında bile değiliz.
bu şiir çerçeve yapılıp asılacak bir şiir bence...çok çok güzel değil,dört dörtlük bir şiirdi. o güzel yüreğine sağlık abi. daha binlercesine umut ediyorum
(MAVİLER KALSIN SAYFANDA):)))
o bir kere konar kapına ve giderken bir ömürlük bir şamar kondurur suratına anlarsın ki; ne kanatlarının altında uçmaktır ne de uçarken o kanatlara sövmek! sadece tek bir rengin adıdır! sadece yanında yürüyebilmektir o mavi dedikleri rengin lezzeti...!👍👑
şiirini okurken aklıma deli mavi şarkısı geldi....ud83cudfbb🙂
ama sen burada öyle şeyler anlatmışsın ki bir hayat felsefesi bir tecrübenin anatomisi gibi olmuş dizeler...
tekrar tekrar okunacak harika bir şiir....
tebrik ederim kardeşim....👑👑👑👑👑
sevgiyle