Deniz
bölündüm sana
bir uçurum oluveren
kollarımın arasında
intihar edip duran
bir umut
kaldı
öldükçe yeniden doğan
diğer yandan
sesimi susturan
yolum dediğim
beni yolsuz bırakan
o merhametsiz sevdam
vurdu
göğsümde bir gül gibi açan
o aşktan...
nasıl güzelsin
hayalini alıp parklara götürüp
oynadım, çocuk oldum
yerli yersiz ağladım
aldım seni
bağrıma bastım da
ancak o zaman tamamlandım
ve uyandım rüyadan
bir kabusa
olmayışına...
yavrum, canım
benim babam
yoksun ya
ölürüm belki
bundan...
Önce aşk şiiri diye okudum ki giriş öyle bir şiirim ben diyordu. Sonra gözlerim irileşti. Yok artık dedim. Yaşanmasın bunlar yeter diye geçtiğini hatırlıyorum aklımdan. Ne demek ne yazmak gerekir bilmiyorum. Hayatın kendisi dibinde yürüdüğümüz uçurummuş meğer ve uçurumun aşağısı deniz değil, okyanus... onu dedi şiir bana. Sabır dileyebilirim ancak utanarak.