Derviş Nöbeti
Karantina Adası yetmemiş
Bahçemize bi ağırlık daha koymuşsun
Gökdelenler parklar lastikçiler
Bin yakamoz varsa
Bi o kadarı yok
Haydi benden olsun Hazar denizi
Sanki gizli ölü bizim gibi
İki kadın göğsünden bağlı sana
Gelsin içi boş kabak hüznü
Kaşı dertten açılmış çocuklardık
Neşemiz ne çabuk
Dudak bükülmesine akıp gitti
Tam da sevişiyorduk
Kırmızı telefonun hattı kesildi
Su acıdı
Damda dut kuruları
Yine geldi akıllı güvercin
Derviş nöbetiydi geceyi eksilten
Aklım yüzünde yıkanınca
Akbabalar çınarından eskidi
Son sözün mahlukat ormanı
Geyik boğumu deresinde
Boylu boyunca uzanan
Bir kadını anımsatır
Çünkü dereler geyiklerinden boğulur
Koca çınar yaşlanmışsın
Tohumunu bir sessizlik çaldı
Kaleminize sağlık şiirinizde kendimi hazar denizine benzettim. Gizli ölü
Ne zaman "geyik" kelimesini görsem, duysam 'beden ve ruh' filmi gelir aklıma. Kutlarım, kaleminize sağlık.