Destina

Bilemediğim yerisiniz ömrümün sen ve kalanların
Ne çabuk gelmişliğisin, ne geç kalmışlığı,
Hoş gelmişi ve bir veda dahi edilememişi
Ne çok sığınmışlığısın tek başınalığımın bir çift göze
ve ne çok korkmuşluğu serkeş halinden
Ne haddimizeydi bir yarını bölebilmek ritminin orta yerinden ikiye
Tanrıya nereden duyuracaktık zaten...
Sol anahtarını görmezden gelip üstelik!
Tanrıya nereden duyuracaktık zaten kırık dökük bestelerimizi!..
Ki biz zaten seninle büyük ünlü uyumuna da aykırıydık bu dilin gramerinde
Kural tanımazcılık oynasak da Newton'un kulaklarını çekerek
hiç ardarda gelemeyecek harfleriydik de alfabenin,
Hecenin orta yerinde sövüşen iki kendisiz
Herhangi bir düzlemde kesişmesi imkansız noktalarımız vardı; artık yahut noksan
Ne ben senin gözlerini unutabilirim artık ne sen değip geçmişliğimi gel gitlerinden
İskender gibi şimdi dilimin ucundaki jilette sönmeye direnen izmarit
Kalbimin içinde derme çatma bir sızı
Usturayla sakal traşı olamamış adamların
jilet kesiği üstüne tutturdukları cümrü kadar pamuk
Pencereyi silerken kullanılan o gazetenin çoktan unutulan manşeti
ve iğreti açmış bir çiçeğin düşmek üzere olan taç yaprağı
Tam boğazımın üstünde kuyruğunu sallayan şeytan
Yıkıp geçiyor şimdi ince ince tüm duvarlarını kalelerimin
Oturduğu tarafımdan

Öğrendim ki seninle

Herkes kendi mucizesini ziyan edebilir örneğin
Kuytu köşede kıstırılmış mantığın suratında patlamış tokat
Hiç bilmemişliğinden vurulduğumuz yerdi sözlerin.
Ziyan edilmiş bir söğüt ağacının dalı da,
cevizin kabuğuyduk da filizlenirken güneşini kıran
Örneğin sen benim son gelip geçişimdin ada vapurundan.
İki dudağının arasından ıslık gibi duyulan yemin gibi mucizem
"Mucize!"
Tanrının bedelsiz vermeyeceği hediyelerinden
Bir bakmışız bedel ödememek için
Ziyan olmuşluğuyuz da şimdi anda bir yerin
O en güzel hediyeyi talan etmişiz
Terkedip gitmişiz sarıldığımız yerden
yastığın diğer ucunu hiç bilmediğimizden midir seninle
bir başka yerinden tanıyışım yalnız kalmışlığı
Kimdir şu nefesimi sırtlanıp da giden dönülmezlere
Hiç hesapta olmayan varlığın mı
Kimdir ruhunun derinliklerinden bir beni söküp de
Söküp de kalbimi,
Söküp de tutunmuşluğumu gökyüzünden sırıtarak giden
Kimdir hiç hesaba katmadığım yokluğunu taklit edip de alay eden?
Bilmem.
Ne ben senin gözlerini unutabilirim artık ne sen değip geçmişliğimi gel gitlerinden
Yine de bir daha seni sevdiğimi kimselere söylemem.

23 Temmuz 2018 74 şiiri var.
Yorumlar