Dilindeki Şehadet Kimliksizdir Dostum

Sol kaburga boşluğunda
umursamazlığa yatıyorsa hayat
Bir ümidi gasp edip
mutluluk inşa ediyorsan üzerine
Ve gözlerinin ferinde merhamet yerine kin taşıyorsan sen
Uzak dur soframın kırıntılarından

Hicaz bir keman taksiminde
maneviyatın ağlamıyorsa
Ayın şavkı denizle öpüşünce
İçin içinden geçmiyorsa aşkın kapı eşiklerinde
Sabah güneşini kucaklama dostum
Isıtmaz bedenindeki ayazı

Issız bir zamanın yelkovan/akrep kovalamacasında
Garip bir martı çığlığında
nem almıyorsa gözlerin
Gecenin kör saatlerinde boğazın düğümlenmiyorsa
Mavi sigara dumanında
Yastığına ağlamayı utanç kabul ediyorsan eğer
Tebessümü indir dudak kıvrımından
Gülmelerin vesikasızdır dostum

Sağnak yağmur altında ıslanmak
haz vermiyorsa tenine
Kumsalın altın sıcağında
ayaklarını yakmak sevgili adımıyla
Dikene basmakla özdeşse senin için
Kahve telvesinde umut aramıyorsan
Ya da bir ince belli bardak çay eşliğinde
İki söz dökülmüyorsa gönüller bahçesine
Sustur ağzındaki sözcüklerin rengini
Dilindeki şehadet kimliksizdir dostum

Yeşil gözlü kumral kız çocuğunun saçlarında
rüzgar değilsen
Haylaz bir çocuğun çamurlu ellerine
su olamıyorsan sen
Göklerin mavisinde aşkı
Denizin mavisinde sevdayı yaşamıyorsan
Hasret yoksa kitabının sayfalarında
Toprağın hükmünden
Suyun bereketinden bi haber yaşıyorsan eğer
Omzunda melekler büyütmüyorsan
Ne sevda hanesi kabullenir cismini
Ne bastığın toprak bedenini

Hadi kaldır kuma gömdüğün aklının bir yarısını
Tut ellerini yeşil bir baharın
Soyu kırık mevsimlerden çevir yüzünü
Kurtul kandırdığın kalbinden
Söküp at içindeki güvensizlik mabedini
Ne aşkın göz yaşları korkutsun benliğini
Ne de aldanmışlığın suratına inen tokadı
Doğru yaşa hayatı
Aynadaki aksin senden utanmasın dostum

Bak güneş gülümsüyor sana
Gece yıldızlar misafir olacak odana
Ağlat umursamaz tavrını
Kanat içindeki kin tomurcuklarını
Kanattığın yerden merhamet fışkıracak

(yastığına hüzün ağlayan beşer...meraklanma ;mutlak ki bir güne tebessümün düşer)

UĞUR YÜCE