Dilinizin Dolaşımındaki Umut

h/iç saatleriniz olmalı
küme küme bulutlarınızdan
özleminiz halaç pamuğu gibi atılmış
bozlak olmalı sağanak duygularınıza
yıkmalı gözlerinizdeki t/aşkın bentlerini
kelepçeyle çalınan saz dile gelmeli
orta Anadolu bağrından


/günül ne ah edersin figan bağında
geçti dem-i ömrüm bir hoyrat ağında
ne yaşar ne öldüm bu gençlik çağında
gayrı bize sevmek bir harlı türküdür

güle vermedin kıymet soldurdun cana
aşka kör neşter vurup boğdurdun kana
haneme de yas koyup git benden sana
gayrı leylim gece bir harlı türküdür/


ya bu s/el bizim değil
ya bu y/el bize karşı
fırtınamsı öfkesi dinmedi
hayatın size karşı



oysa dilinizin dolaşımındaki umut
mavi gökte süzülen bir kartalın özgürlüğündeydi
sevda kayalıkları ne kadar yalçın olsa
hep bir tebessüm iliklerdi
dudağınızın kenar kıvrımına


çıkarıp bir bir ortaya
sebeplerini sakladığınız hüzün istencinizin
mezara toplu gömmeli
zehir sarmaşıkları dal dal sararken ön g/örülerinizi
karanlığınızı koymalısınız aydınlığın kınına
kahır yoksa bu hal işaretlenmiş iyilerden değil
nemin duvara işlemesi olmamalı
sevdanız

sevdanız
yüzünüzde gülümseme açtıran
mor bir nevruz kokusu gibi taze
toprağın yeşil uyanışı kadar diri ve dik başlı
ve ağacın vakur duruşu gibi yıllara kök salmalı

/baharı manzara çekin gözlerinize ki
umut perdelerinize gün ışığı gibi vursun/

23mart11