Dilsiz Şarkı

dilsiz bir şarkı dinliyorum son günlerde
sözlerini saat başı değiştirdiğim
akşam başka sabah başka içleniyorum
balkonlarda Oslo'dan göçme imitasyon bir güneş
neler vardı zamanıyla gözüm kapalı eleştirdiğim
şimdi bir hücre gibi içindeyim değişiyorum galiba
sen güftelerimin vazgeçilmez belirtili nesnesi

göğün yüzündeki beyaz benekler titriyor
ya soğuktan ya yükseklik korkusundan olacak
yolunu bulup kayıp gidecekler bir gece
ben de takılıp birinin kuyruğuna doğruca sana
sana geleceğim pencereni açık bırak unutma
o gece bizi arayıp duracak dolunay muhbirleri bizden yana

susturamam bu arabesk radyoyu pillerini yeni taktım
böyle parçalayacak bizi ilaçsız sargısız
mektubum gelmedi mi sahi acele demiştim halbuki
güvercinlere güven olmuyor pek onlar da aşkın mağduru
sana geleceğim pencereni açık bırak unutma
ağaçlar yeşil olacak mutlaka yerler çatlamış ve kuru

hem nesi varmış buraların gelmem diyorsun inatla
bildiğin bir şehir yerler asfalt göğü mavimsi gri
yarısı yanmış yarısı beyaz çocuk kolları derelerde
sen dediğim gibi bulutun biriyle gel İstanbul üzerinden
ben penceremi açık bırakırım meraklanma
hatta dışarıda yatarım yeter ki sen gel geç olmadan