Dişi Kuş
bir ağaç vardı
yağmur kuytusuna birkaç metre
dibinde zehirsiz mantarlar boyunları şimale dönük
gölgesinde kaçak öpüşmeler
iki dudak arası
şarkılar sığardı omuzlarına yaslanırken lacivert gece
özlemin demi kırar gibi parmakları
o malum acılar düşünce üstelik göğüs çatalına
sıklaşan ve vuran kaburgalara soluğun rüzgar kadar derin tırnakları
çizerdi hep isimlerin baş harflerini alınlarına
kelebekler bakışırdı ağırlaşırken zaman
hoşça kal demeden
baykuşun gözlerini kör ederdi birkaç dakikalık poyraz
mavi elbiseler giyerdi kadın
mavi şiirler okurdu adam
yağmur yağıncaya kadar
rahmani göçler başlardı
sırılsıklam
bir şehirden
o uzak yarınlara
yarım yamalak şaşkınlık düşünce göz bebeklerine
ağlardı kadın
dişi kuşlarla ...
Ağlatır ayrılıklar ve yağmurlar yaşananlar akıldan çıkmamacasına duracak zihnin bir yerinde...👍😅😅
Tebrikler içtenlikle...