Dizinin Dibi Gülistandır

Gayrı ırağa takatim yok artık,
yolun her taşı yorgun, her menzil hatıradır.
Bir vakit adını andığımda serinlerdi içim,
şimdi her hecesi yanık bir gül kokusu taşır.


Dizinin dibi gülistandır, derler,
ben o güle eğilmiş bir rüzgârım belki.
Saçlarından dökülen her telde
bir mevsimlik ömrüm var gizlice.


Senin gülüşünle başlar gün,
gözlerinle kararır akşamın dert yanı.
Adımların geçtiği toprağa değdi mi gölgem,
şükür gibi titrer dizlerim,
çünkü dizinin dibi gülistandır.


Bir vakit seninle aynı göğe baktım,
bulutlar bile daha yavaş geçerdi o vakit.
Şimdi her biri bir dağ ardında saklı,
her biri senden kalan bir hatırayı taşır.


Ben seni unutmaktan korkmam,
zaten unutan kim olmuş ki aşkı?
Korkum, seni hatırlarken
adını bir yabancı gibi anmaktan.


Bir sabah ansızın çıksan karşıma,
ellerin eskisi gibi soğuk olsa,
ben yine tutarım,
çünkü o soğukta bile hayatın kendisi saklıdır.

Gayrı ırağa takatim yok,
dizinin dibinde bir çocuk gibi oturmak isterim.


Sen konuş, ben susayım —
söz, gözlerinden süzülürken gül olur dudaklarında.

Biraz eski bir türküyle başlasın gece,
biraz hüzün, biraz sabır karışsın içine.
Ben dinlerim, sen susarsın,
ikimiz de biliriz ki bazı sessizlikler
kelimelerden daha çok şey söyler.


Ve sabah olur —
güneşin doğduğu yer senin adının baş harfi gibi parlar.
Kuşlar bile senden bir parça taşır,
benim yüreğimdeki sızıya kadar gelir o ses.


Gayrı ırağa takatim yok,
bütün yolların sonu sensin.
Bir ceylan gibi ürkek kalbim
senin avuçlarında sükûnet bulur.


Dizinin dibi gülistandır,
bütün dikenler orada susar,
bütün yaralar orada kapanır.
Ve ben, ey sevgili,
orada kalmaya razıyım —
bir ömür boyu,
susarak,
severek,
senin yanında.

08 Ekim 2025 29 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar