Doğa Sesi

Ne bileyim!
Binlerce sesin içinden
......Nasıl gelir ana sesi?
Bıraksanız bin koyunun içine
............Bin kuzuyu
Yeter ki kulağına gelsin
.......Anasının melemesi
Görmesi gerekmez
Engel mengel de tanımaz
Götürür ona koyunu
Kuzusunun meleşmesi.

Yani
Elinde kuzlattığın büyüttüğün
Her koyunun, koçun
Her kuzunun meleşmesine
..Ayak sesine aşina olursunuz
Yüzlerce davar önünüzde
Gecenin zifiri karanlığında bile
O sesin birisinden yoksunsanız
Eksikliğini hemen fark eder
.......Aramaya çıkarsınız
Ya hastalanıp, ya taşa sıkışıp
Ya çalıya takılıp kalmış
Ya da kurt kapmıştır onu o gece
Ya ölüsünü ya dirisini bulmadan
.........Rahat edemezsiniz!
Bulamamışsanız şayet
Gün doğduğunda
Kartalları takip edersiniz
Ve bir kemiksiz
.....Post bulursunuz
.............Sessiiiiz sessiz

Ve peşinizden gelen
Kurdun ayak sesini eğer
İtinizin ayak sesi sanırsanız
Hiç kuşku yok
Anlamsızlaşır yaşamınız!


Gece öküzleri önünüze katar
Ay ışığında yola çıkarsınız
Dağ taş
Ağaçlarda, yapraklar bile sessiz
Dereler derinleştikçe
Karanlık katılaşır gittikçe
Gündüz farkına varmadığınız
Söğütlerin salkım saçak
Eğilip öptüğü
Şırıl şırıl akan
............Su sesi
Gecenin bir yarısı
Sanki sizi yutacak şelale gibi
Bozar durur o gecenin sessizliğini
Nefesinizi tutar dinlersiniz
Kendi kılınızın
Burnunuzda titreşimini
Sanki yamaçta
Kocaman bir çınar
Hızarla kesiliyor sanırsınız
Sustukça susarsınız ama
O çınar devrilmez ki kurtulasınız!

Öküzler, atlar daha mı farklı sanki
Yüzlerce kez gelip geçtikleri
Gündüz oyunlar oynayarak teptikleri
O yollarda
Kulakları dikilir
Sanki olur uydu aracı
Bir yaprak kıpırdasa
Bastıkları yeri değil
Görürler kaçtıkları yeri

Ve böyle bir yolculukta
Hangi hayvanın ayağına
Taş değdiğini
Diken battığını
Topal aksak
Yürüyüşünün sesiyle
Görmekten de öte
.............İyi bilirsiniz

Her ağacın dalından
Her kayanın, her taşın başından
Her kekiğin, her çalının dibinden
Bir kuş bir böcek ötüşüyle

-Tan yeri ağarıyor
Artık ışıyor diye
..............Müjdelenirsiniz!

Çütünüzü koşarsınız şafakta
-Ho canım ho dersiniz öküzlere
Çütle yarıp yırttığınız
O kara toprağın garip sesi
Ne büyük hazdır
Yamaçlarda ki öbür çütçülerin

-Lan yine benden önce koşmuş çütünü
......................Dediğinde
Gönlünüz okşanır
Tavan yapar gururunuz
Ve artık kulağınıza gelmez
O hızarlanan kıl, çınarın sesi

İşçiniz vardır
Evde üç beş kişi
Saatiniz olmasa bile
Bahçe kapısını açışı
Kapıya vuruşu zili çalışı
Hep onu işaret eder
.....................Hep onu
Kapıyı açmadan söylersiniz
...............Kim olduğunu.

Ses
Görmekten öte bir şey sanki

Sessizlik
Korkularımızın birikimidir
Gündüz avuç avuç içtiğin
Elini ayağını yıkadığın
Kaba kaşığa sığdıramadığın suyun
Gece
Hiç beklemediğiniz bir kurnanın
Şıp şıp tek bir damla düşürmesi
Elinde patlamaya hazır bomba tesirinde
Korku salar içinize!

Belki de bir yaprak kıpırtısını
Saçlarını okşayan
O rüzgar uğultusunu
Kayalar sana büyütür büyütür
...................Geri verir
Bir kuşun beklenmedik uçuşu
Yüreğini ortadan böldürür
Her yerin ve her anın
Önemine, önemsenmesine göre
Değişir aynı ses
Her başka yürekte.

Sessiz kalmayalım
Ses olalım bir birimize
Dönmesin bu yüz
Aldanmasın o gönül
............Para pul sesine
Sessizleştiğimizde
Olmayacak ki
Yanımızda
Hiçbir kese

08-02-09

23 Kasım 2010 67 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (10)
  • 14 yıl önce

    akışı çok güzeldi şirin kutlarım👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    yaşamın gerçek yanı düşmüş dizelere tebrikler saygılar

  • 14 yıl önce

    usta yüreğinize sağlık yazdığın dizelerini ben canlı yaşamışım o koyunu kuzuyu emiştirip seçmek ne güzel hazdı yaşıyanlar bilir teşekür ederim anılarım tazelendi

    daim ol saygılarımla

  • 14 yıl önce

    yine süpersin canım abim

    yüreğine kalemine eline emeğine sağlık

    👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    gerçeklerin koynundan bir mısra👍kutlarım