Doğuda Dengbêj Ağıtıyım
Sevda sımsıkı alevler giyinmek değil midir doğuda
Esrar yüklü ılgım buğularda dengbêj ağıtlarına tutunurken
Küllerin kor ateşine sığındım
İz bıraktığım yangınlar anlam sorguladılar
Nereye baksam cam kırıkları serpilmiş yollarıma
Ekmeği çalınmış yoksul birinden farklı olunmalı
Sevda, Mem û Zin gölgesinde
Şalvarlı yolculuklarda durakladığım asılmış zamanlarda
Yüz görümlülüğü ödenmemiş yakılan ağıtların ardında
İçimde kurulan merdivenlerde göğe tırmandım
Masumiyet aradığım kan davasında yeryüzümü kırmızılara boyadım
Gönül ekseni yaralı bir güvercin
Hovardaca savurur narını
tutuşur sinir uçlarım
Aşiret düğününe tetiklenmiş
devranın zulmüne direnir
Mermileri yakma vaktidir
Mum dilenir kuyuya saldığım urganla
Yolculuk sonlarında içimde deli taylar bağlarım
Dizginler gölgelerken kabulüm reddimde saklı
Ergenliği yitik karagülle içimde gezinirken
Mahzun tebessüm ruha yansıtır
Hep susarak mı söylenmeli sevgiler