Doğurgan İmleç
önünden geçiyorum ruhumun
gece olmuş uyumuş dizlerimde papatyalar
sensiz biten kaç gün alçaktır bilmem
her söz bir ömre değecek kadar yaman
uykularımı kaçırıyorsun ey aşk
şehri talan edecek cümleler kuruyorum
üstümde nazenin bir kadının kokusu var
bu gece olabildiğince beyaz
küçük dudaklı bir çocuk gibiydi yaz
gidersen üşüyecek gibiyim
penceresi açılmıyor çünkü evimin
çünkü ahşap seviyor en çok tahta kuruları
solgun iç hesaplarımda gün batıyor
uçuyor can damarlarıma doğru albatroslar
en acısı şeytan tırnağım batıyor
gitsem en ücra köşesine tahtımın
savrulsam oradan buraya
kaçırılmış Ay batırılmış güneş
çalı çırpı meselesi kainat
ne gam şimdi aşk var işte şimdi hayat
sabah oluyor dizlerimde saçların
mazlum bir bedenim benden uzak durun
hayal eski yaraların adıdır nasıl
nurun aynasından bana bir isim bulun
şiir söylerken cennete giden çocuklar
küfredenlere inat patlasın mermiler
ölürsem kendime sar kollarımı
deniz yönüne ver başımı göğsünde
bütün korkularım giderken kokun gitmesin
cilve gözlü beyaz kadınım benim