Dokuz Harf
Eski bir akordeondan hasret şarkıları yankılanırdı kuğulu'da
Bu musikiyle beklerdim seni buz kesmiş Ankara soğuğunda
Gelenler ve gidenler nehir gibi akıp giderken sessizce önümden
Bilmem kaçıncı sigara dumanıyla yaş gelirdi incecikten gözümden
Görünürdün merdivenlerin başında kahverengi pardösünle
Isınırdı birden içim güzel yüzün ve heyecanlı tebessümünle
Kuşlar kanatlanırdı, adım adım inerken taş döşeli basamakları
Kokun sarardı her yanı kıskanır yaprak bırakırdı akasya ağaçları
Üşümüş narin ellerini alırdım avuçlarıma nefesimle ısıtırdım
Söze senle başlar senle devam eder sana sevgimi anlatırdım
Kızılay'ın kalabalığından geçerken başka ses duymazdım sesin üstüne
Arabalar durur insanlar kaybolur kulak kesilirdi şehir her bir sözüne
Billur ırmaklar çağlardı dudaklarından, ışığınla aydınlanırdı yolumuz
Korkuyorduk, biliyorduk ve ağlıyorduk ayrı düşmekti görünen sonumuz
Ayrıldığımızı yazmasın diye şiirler
Öldü içimdeki bütün şairler
Dokuz harfi bulmak için şiiri hissetmek yeter. Şair her mısranın tenine ayrı ayrı gölgesini düşürmüş o dokuz harfin.. Tebrikler!
Sultan Selahattin'e sorarlar " Kudüs'ün önemi nedir ? " Cevap verir : " hiç bir şey.... ve her şey "
Güzel şiir... 9 harfin sırrı ne ola ki... Tebrik ederim...