Dokuz Kapı

sükut altındır...
sessiz yaklaş bir gecenin karanlığında
kulelerinde altın saçlı bir kadının saklandığı bu kaleye
işaret parmağın dudaklarının üstünde
çıtın çıkmasın
yaprakları sustur ve yıldızları söndür
geç bu kapıdan

inanç dağları aşar...
bir derviş kadar yoksul kalarak otur eşiğine
duru gözlerini dikerek kilidine bekle
bir köpek havlar sana ve düşürür dişlerinin arasından bir anahtarı
bir lamba olur önünde yanar kötü insanların canları
eğilsin yüreğin
kaldır yerden kini
geç bu kapıdan

ayrılıksız birleşilmez...
tutunmasız bir köprüdür sonralar
altından zaman denen nehir akar
sana geleceğini anlatan káhinler dününe ağlar
mendil gibi uçup ağlayan göze konarsın
bırak kendini
acının el yakan tokmağından tut
geç bu kapıdan

döner değişir dünya...
değişmeseydin bir cenin kalırdın ananın rahminde
doğanın suretinde mevsimler yansımazdı
kötülüğünü ser ayaklar altına çiğnensin iyiliklerin
bir cevabı var her bilmecenin
utandıran yüzsüzlüğe sırtını dön
geç bu kapıdan

hırs yoksul kılar...
yalnız sayar tüccar altın akçelerini
başında dikilir ölümün gölgesi
hesabını bilmez yaşamadan geçirdiği günlerin
birgün kendi çuvallarından birini giyer
yüreğindeki yaşamışlık yeter boş avuçlarını göster
geç bu kapıdan

karamsarlık bir sırtlandır umudu kırıklara...
başaşağı gelirsin duvar diplerinde
tutunduğun tek ipine meşaleler atarlar düşesin diye
son damla kanını akıt bir sarmaşığın köküne
dallarına tutuna tutuna tırman özüne
ayakların yerden kesilmeden başın göğe çarpmadan
geç bu kapıdan

canındır ganimetin...
dövüşen iki köpek gibidir kazanç ve kayıp
ne biri övünmeye değer ne diğeri ayıp
şahları mat edebilir bir köylü
hangi kral tacından vazgeçmezdi ertelemek için ölümü
bir soluk al gönül bahçenden
geç bu kapıdan

acıya saygılı ol ama ondan korkma...
eziyetin çeşitleri tükenmez
zulümlerin panayırında çocuksun sen
bir karanfilin önünde dizleri kan içinde
unutma ikinizin de kökü var toprakta
onun yapraklarını koparırlar senin yüreğini
üzmeden kendini
geç bu kapıdan

azimdir şeytanı kovan...
yedi başını ve kuyruğunu gördün ömründe
sureti ateş olup aldı seni içine
günahlar silip sevaplar yazdın istediğince
artık suyun sesinin geldiği yöne değil de
yürüyebilmelisin ateşin üstüne üstüne
cehennem bana revadır deyip
geç bu kapıdan

02 Kasım 2011 140 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    sükut altındır... sessiz yaklaş bir gecenin karanlığında kulelerinde altın saçlı bir kadının saklandığı bu kaleye işaret parmağın dudaklarının üstünde çıtın çıkmasın yaprakları sustur ve yıldızları söndür geç bu kapıdan

    Şiire giriş harika 👍

    Tebriklerimle...

  • 12 yıl önce

    azimdir şeytanı kovan... yedi başını ve kuyruğunu gördün ömründe sureti ateş olup aldı seni içine günahlar silip sevaplar yazdın istediğince artık suyun sesinin geldiği yöne değil de yürüyebilmelisin ateşin üstüne üstüne cehennem bana revadır deyip geç bu kapıdan👍👍👍

    Yine güzel kayda değer dizeler tebriklerimle...