Dolunay Işığında Baran

Gözüm bahara meftun, yüreğim dertli hazan.
Enikonu içimde; ati, mazi ve hicran...
Kırantayım bu gece, kalbim aysar ve lerzan,
Kar yağıyor başıma, ayak oldu figüran.

Düşündüm hayatımı, hissetmeden suizan.
Neler yaşanmamış ki, çok hızlı dönmüş devran.
Yüreğimde, beynimde, her konuda birkaç zan;
Gelecek yok, kaygı çok, kaybolmuş artık kadran.

Peynir düşmüş gagadan, denmiş "Karga lafazan!"
Sordum kendi kendime, ya kedi neden küfran?
Sevgi rahmetli olmuş; hisler artık faşizan.
Acaba biz insanlar, birden mi olduk tiran?

Hayata maya çalıp, doğruyu söyler ozan,
Fıtratta belki bu var, herkes olmuyor hayran.
Meydana çıkınca saz, kulak verir kız kızan.
Ya suskundur duygular ya da samanlık seyran.

Peygamberim istemiş, komşusundan istizan,
Bizler rıza almayıp, bolca ettik feveran.
Dağı taşı öğüttük, kalmadı bile tozan,
Hem de çığlık çığlığa, girdiğimiz yer viran.

Gök, dağ, deniz hep akran; tümü muhteşem izan...
Yapamaz ki kalpazan, hakikat tek hükümran.
Dünya yaşamaz buhran, Hak böyle kurmuş mizan.
Kulak kabart, et şükür; "Has dur!" diyor mehteran.

Biraz dalınca gözüm, her yanımda feyezan,
Dolunay ışığında, ya Rab nedir bu baran?
Uyurken bana lütuf, saba makamda ezan
Ve gök kubbeden kopan, o tilavet-i Kur'an.

18 Haziran 2016 80 şiiri var.
Yorumlar