Dönence

Alınyazım dönüyor,
'Git yüreğinin götürdüğü yere' diyor,
Yalpalıyor dümeni kırık bir gemi, malum;
İki kişiden mürekkep kaptanını arıyor,
Alay ediyor komşu tekneler;
Omurgadan tahta gıcırtıları geliyor,
Yani hepsi de çatlak sesler..

Denizde batık olası geliyor adamın,
Eğer sevda dalgalanmıyorsa yüzeyde,
Balıklar cilveleşiyorsa karaltısında teknenin,
Hepsi de şen şakrak su içinde,
Güvertede, martılar bana dönüyor.

Sanırım sana dönüyor tüm saatler,
Yazıklar olsun, geri dursun bu zaman,
Kaş çatanların toprağı bol olsun,
Gül yapraklarını saçıyorsun;
Kırmızı bir yürek dolu olmak vardı,
Bahçeye bahar gelmişse,
Bırak arılar konsun çiçeğe,
Artık, yelkovan akrep sana dönüyor.

Gözbebeğinde anılar ışık saçıyor şimdi
Yıl be yıl, an be an, acısı ve tatlısı karışık
Dağılıp eriyor şimdi zamanın kösteği
Bak, cesur atsın yüreğin şimdi;
Tohumlanan herşey toprağa dönüyor...

05.07.2001
-------------------------------------
arka plan:

Dönmek durmak; Mevlana gibi mi? Neyin çevresinde, ne için? Merkezde ne var ki? Çevrenizdeki herşey dönüp duruyor mu? Siz de onunla birlikte dönüyor musunuz? Yoksa durduğunuzu mu zannediyorsunuz? O halde, gerçekte ne dönüyor, kim dönemiyor? Bunu kim bilebilir ki?

Ama 'Dönence' ile bir şiir denemesi yapmak adına, bugün yine biraz kafamız dönecek dostlar. Dönme Dolaba dikkat...

Saygılarımla.

14 Ocak 2009 438 şiiri var.
Yorumlar