Döner Dolaşır da Bulurum

yalan sayasıya yaşam bir gerçek
döner dolaşır da soran bulurum
ne ölçütün vardır neye bir ölçek
döner dolaşır da yoran bulurum

kaç yılların geçti gurbet elinden
kurtuluşun yoksa uslu delinden
sudan yansıyanın titrer yelinden
döner dolaşır da boran bulurum

kırıldın telinden yüreğim sessiz
feryadın figanın duyulmaz essiz
bahardan gelinse kokar mı sissiz
döner dolaşır da caran bulurum

dizden tutulduğum yürekten ola
bizden katıldığım yürekten dola
gizden satıldığım yürekten sola
döner dolaşır da doran bulurum

yağmurdan ölürdü eylediğinden
hamurdan bölerdi peylediğinden
samurdan gülerdi söylediğinden
döner dolaşır da goran bulurum

sevincinden coşup dol varlığında
devincinden koşup ol darlığında
kıvancından taşıp sol arlığında
döner dolaşır da horan bulurum

yüceleşmez yandım ataşlarında
inceleşmez andım göktaşlarında
incileşmez sandım gözyaşlarında
döner dolaşır da moran bulurum

soluk alamadım tıkandım kaldım
sırılsıklam terle yıkandım kaldım
zavallı halimde çıkandım kaldım
döner dolaşır da naran bulurum

neler yamardın belden şayaktan
çok şeyi umardı dilden dayaktan
düşünceye kadar elden ayaktan
döner dolaşır da poran bulurum

sımsıcak ev battı yollara çöndün
açılmazdın alca güllere döndün
kor içinde dalca küllere söndün
döner dolaşır da şoran bulurum

burduğundan beri acın biçimde
durduğundan geri tacın içimde
kurduğundan gari sacın geçimde
döner dolaşır da toran bulurum

ozan efem sorsam nere gelirsin
gözyaşların taşkın dere gelirsin
özleminden aşkın yere gelirsin
döner dolaşır da zaran bulurum

caran: güzel kokan bir tür çiçek
doran: boylu boslu,yiğit, mısır çiçeği, tepe, uç en yüksek yer
goran: eline geçen parayı batıran, ağıl, büyük taş, büyük baş hayvan aşığı
moran: müren, güzel, ırmak, nehir,akarsu
poran: yıpranmış, bitkin
şoran: yara nedeniyle, yakındaki bezenin şişliği, ağrısı
toran: kahraman
zaran: zil sesi
091212denizli