Dördüncü Peronda
Bazen bir dörtlük
Bazen hüzzam bir şarkıydı ayrılık
Dördüncü peronda
Bir damla ile başlayan
Sonra şimşeklerin katlettiği
Katran karası bulutlarla boşalan
Gamzelerde umman olan
Ardından avuçlara dolan
Bir seldi ayrılık
Dördüncü peronda
Bu kez ellerinde bavul vardı
Yüzler beş karış ve de tıraşsız
Elveda derken duyulan hıçkırık
Bekleme odasından yankılanıyordu
Ve trenin
O içleri kemiren sesini dahi
Bıçaklıyordu sanki
Yolunda olmayan şeyler vardı
Bu bir asker uğurlaması değildi
Ne de Almanya'ya gidiyordu tren
Dönüşü olmayan tek seferlik yolculuktu
Uzaklaştıkça gözlerden küçülüp
Yüreklerden taşan ve;
Rayların üzerinde ufukla birleşen
Bir yoldu ayrılık
Dördüncü peronda
Sağa sola koşuşturan insanların
Gayretleri arasında boğuluyorlardı
Fakat onlar gayet sakindi
Aslında içlerini eriten
Yüreklerini yakan
Ve ellerini buz kesen
Bir soluktu ayrılık
Dördüncü peronda
Kara dumanı, ihtişamı
O hainliğiyle gelmişti nihayet
O demir yığını, o ayrılık makinesi
İşte son sarılışın yaşandığı an
Yani
Saniyenin asra dönmesi dileklerinin tutulduğu an
Ama artık zaman gelmişti
Sarmaşık misali beline doladığı
Kollarını birden çekip
Bavulu kaptığı gibi
Yürümeye çalışıyordu genç adam
Bir yandan da yanaklarındaki çiseyi
Silme gayretindeydi
Etrafındakilere çarpa çarpa
Güç de olsa nihayet vagona girmişti
Yani her şey bitmişti
Son bir sirenle makinist
Treni hareket ettirmiş
Dönen tekerleklerinin altında
Kadın sanki can verircesine
Dizleri üstünde oracıkta
Yığılıp kalmıştı
İki genç âşık işte böyle tükenmişti
Eski Türk filmi misali bir sondu
Dudaklardaki tek çığlık
Aşkımdı ayrılık
Dördüncü peronda
Hüzünlü ve duygu yüklü, akıcı bir şiir okudum kaleminizden sayınSavaş.
Kutlarım.
şakir nerelerdesin..tebriklerrr👍👍👍
Şiir çok güzeldi
Devamını dilerim...