Düğün
Görmüyorsun
Gittiğinden beri bir hayalî kapıya daldı gözlerim
Geleceksin diye bekliyorum
Mart güneşinde yanan tenimiz
Nisan yağmurlarıyla yıkansın yine
Yine sarıl bana öyle
Kırmızı kazağın olsun üstünde
Ellerimi sımsıkı tut
Hiç bırakma
Bitmesin dansımız, bitmesin rüya
Uçayım sevinçten
Siyahım ol yine içime dol
Ama gelemezsin
Rüya bu
Uyanırım uykudan
Serviler görürüm penceremde
Beni çağırırlar
Sen gelmezsen tez günde
Açıp kollarını koşmazsan
Uyacağım o çağrıya
Basacağım nikahı toprağa
Serviler şahitlik edecek
Ve sarılacaklar kökleriyle
Gitmemek üzere
Ve unutacağım konuşmayı
Şiir yazmayı
Gözlerini
Sizin mahallede aşka inanılmazmış madem
Senin olsun çay senin olsun dem.