Dün! Düşümdeydin.

Yine karamsarım!
Rüzgara takılmış, gidiyorum.
Fırtınalar esiyor, kasırgalar kopuyor,
Göktaşları düşüyor, gökyüzünden,
Kaçıyorum çaresiz.

Kıyameti göreceğim gelmemişti,
Bu genç yaşımda hiç aklıma!
Bu kadar yakın mıydı?
Çaresizce kaçışlarım nafile,
Yeşil renge bürünmüş uçan timsah,
Bırak peşimi!

Hana sığındım, bilmediğim.
Kaç kapı, kaç oda, kaç pencere var.
Kim bilir?
Birisine sığındım, duvardan duvara
Penceresi olan, kapatmaya çalıştım.
Kapanmadı!

Eyvah !
Yeşil renge bürünmüş timsah.
Kokumu aldı, geliyor işte.
Niye kapanmıyorsun, pencere.
Kaçtım hemen odadan ama
Gördü işte.

Başka kapılar çaldım,
Sonunda kız kardeşimin yanında buldum.
Saklandım ve sakladım yeğenimi dolaba.
Acaba nefes alabilir mi orada?
Düşündüm, korkarak!

Biz yok olursak eğer,
O kurtulsun istedim.
Kıyametin koptuğu yerde,
Hiç canlı kalır mıydı?
Soramadım, kendime.

Bir sıçradım, kabusummuş meğer,
Ölüm!
Hiç bu kadar yakından hissetmemiştim.
Ve
Hiç bu kadar da çaresiz kalmamıştım.
Ne soğukmuş meğer.

28 Aralık 2010 43 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 👍👍hüzün ve karamsarlık, ama düşlerde kalsın hep.

  • 13 yıl önce

    Ölün girince düşe üşütüyor mısralar.Güzeldi kutlarım.

  • 13 yıl önce

    ANLAMLLI DİZELER İÇİN KUTLUYORUM DOSTT YÜREĞİNE SAĞLIK