Dur Söyleme

Dur söyleme adın neydi sevdiğim
Gece yakışırdı sana bilirim
Hani gökyüzün yüzüne değdiği gece
Saclarının siyahına yıldızlar konduran geceler
Islak bir şehri andırırdı bakışlarında

Ceketimi alır gezinirdim sokaklarında
Sırılsıklam olana kadar koşardım
Sonra bir baraka bulur içeri girerdim
Davetsizce misafir ederdim kendimi
Sıcak bir çay demlerdim sözlerinle yüreğime
İlk olarak kokusunu alırdım seni içime çekercesine
Sonrada yudumlardım soluksuzca yüreğime

Dışarıda yağan yağmura yalvarırdım
Daha hızlı daha bir azimle yağmaya devam etsin diye
Korkardım çünkü gün doğar diye
Gün ışığı seni benden alır götürür

Ansızım bir titreme alır küçük bedenimi
Gözlerim açılır senin yokluğunla kalakalırdım
Dışarıda çıldırmama sebep gün ışığı
Perdemin aralığından sızar halde
Sanki yokluğunu hatırlatır gibi gözlerime
Ellerimde sacının telleri olur
Hani yere düşmesin diye topladığım saç tellerin

Sitemler küfürler ardı ardına sıralanır dudaklarımda
Duramam bu soluk odalarda kendimi kaçırırım
Bir resmini bırakırım yatağımın karşısında
Gözleri kara sacları ışıl ışıl bir resmini
Geri döndüğümde seni karşımda bulmak için

Kokunu salarım odanın her yerine
Son bir bakış atarım ardım sıra sana
Gece yarısına anlaşır gibi kaçarım oradan
Yokluğunun gün ortasında savaşırım

13 Ocak 2010 221 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar