Düştü

düştü,
olabildiğince ışığın gölgesinde.
dayanabilirdi...
düşünebilseydi...eğer;
gölgelerin birer karanlık olmadığını,
gölgelerin de bir varlık olduğu...

düştü,
aklına yüreğine geçenler gelince.
yüreği: sıcak bir tandırda,
ekmek bekleyen çocuk.
yüreği: cellatlar mezarlığı.
dayanabilirdi....
düşünseydi... eğer;
ekmek bekleyen çocukların, cellatlar tarafından öldürülmeyeceğini,
kocaman gözlerle ekmek bekleyeceğini...

düştü,
aklına gelince narin yapılı sevdiği,
gelirken getirdikleri;
giderken götürdükleri...
bıraktığı acı..
acı:kapılardan kovulmak..
acı:yüreği, onsuzluktan ağzından çıkıyormuş gibi olmak...
dayanabilirdi...
düşünbilseydi eğer
ayrılıkların da sevdadan olduğunu...

düştü
kader çıkmazına
yaşam hikayelerine, goranlara
dayanabilirdi..
düşünbilseydi...eğer;
her kader başka bir kaderin, sonesidir..

düştü,
dayanabilirdi,
tandır olmuş yüreği,
cellatlar mezarlığı olmasaydı.
yazgı;
ikilemlere endekslenmeseydi,
sonelerin, son bulacağını...