Düzensiz Şiir

'Hayat çok garip; acı çekiyorsun, sonra şarkı yazıyorsun ve ödül alıyorsun...'

Göksel




...


dövsen de, sövsen de gitmem senden.. diyordun
kim bilir şimdi hangi gururun koynunda mutsuzca uyuyorsun !

sana bu düzensiz şiiri laf olsun diye yazıyorum
zaten şair olmakla ilgili endişelerim var
söyleyemediklerimi anlatmaya çalışmak ne kadar hazin
mekanik hüzünler biriktiriyorum sadece kendim için
otomatiğe bağlamış dualarım var benim
seninle ilgili ironik düşlerim yok üstelik

boyuna büyüyor aramızdaki uzaklık
hergün biraz daha unutuyorum sesini
gözlerinin mesafesinden belli ayrıldığımız
kocaman bir ağrı depreştikçe depreşiyor içimde
bugün dünden daha dayanıksızım
bu sefer sahi, anladım


sevgilim
uzun cümleler kuracak kadar mutsuzum
ama kısa sızılarla geçiştireceğim acımı
ki bu acı
benim akranım değil
toy ruhuma ağır geliyor ihtiyarlığı

-bu bendeki dönüp duran çarkın dalaveresi
üzerime örtülen aynalarda olmayışım

bir ayağı çukurda ömrüm adına
umudumu yedim, buna da mı gaflet demeliyim..
bildiğin gibi değil-im

yanılgılarım da zaferlerim kadar mübarek sayılır mı sence?
benim iyi olmamam kimsenin hayatında bir sıradanlığı sıradışı hale getirmiyor ne tuhaf
ne tuhaf
kimsenin artık benim için bir toz zerresi bile havalandıramaması
öyle ya, ben o toz bulutunun ta kendisiyim..
kabullenmek dersen hayır orda dur!
farkındalık bu!

unutma
senin tercihindi
ve tercihlerin beni sensiz bir ormana sürükledi..
burada ıssız ve aç gözlü çakallar var, korkuyorum
ah kapkara bir yalnızlık burası
gözlerim kalabalığımızı seçemiyor artık
bu sızı nasıl dinecek bilmiyorum

ruhum bir kelebeğin ateşe bulaşmış kanadına öykünüyor
usul usul gözden kayboluyor kalbimin renkleri..

-bu bendeki nükleer bir felaket

korkunç bir şey beklemek...
gelmeyeceğinden eminsen üstelik
bu olsa olsa bir cinnet

neyse afili sözlere hiç lüzum yok
diyorum ya sadece laf olsun diye delirdim
ne zaman mı?
aklım kalbimi kemirmeye başladığında
ya da tam tersi!
hatırlayamadım şimdi

- bu bendeki anarşist bir ziyafet
zevk içinde linç ediyorum özlemi

söyleyecek bir şeyin mi kalmadı?
yoksa söyleyecek bir şeyin mi?
kalmadı mı söyleyecek bir şeyin?
bir şeyin kalmadı mı söyleyecek?

ah bu sen olamazsın
benim bildiğim kadar güçlü (!) ?
ve bilmediğim kadar güçsüz olmalıydın
ah sen bu olamazsın
bu olamazsın sen
olmamalısın
seni anlayamamak çok yorucu

-susmak fiil değilse nedir
susman bu kahrolası hayatta küstahça bir tesellidir
konuşsaydın daha çok acırdı canım
susman iyi, sus sen en iyisi mi(?)

şimdi bu saçmalığa bir son vermeliyim
bu sana yazdığım son şiir!
zor şartlar altında yazıyorum
düşünmek için bile müsait değilim

neyse, öyle işte..
görüşemeyiz ama olsun
bil diye söylüyorum
-ben yeni diller öğrenmek istemiyorum

hoşçakal, öpüyorum...







fulya/ağustos2012

20 Eylül 2012 57 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (5)
  • 12 yıl önce

    Güzeldi tebrik ediyorum yüreğinize sağlık👍👍👍👍👍 Yüreğinin sesi daim olsun saygılar.

  • Şahane şahane şahane.

  • 12 yıl önce

    Bir yerlerde özlendiğini bilmek ne güzel..

    Çok teşekkür ediyorum, onur duydum, saygıyla..

  • 12 yıl önce

    Kısa aşk sızıları üstüne uzun cümleler kurmak, yaraları hafifletir mi az da olsa. Güzeldi, ki Işın Hocam şiiri de şairi de özledik diyorsa kaale almak lazım söylenenleri...👍

  • 12 yıl önce

    bu bendeki anarşist bir ziyafet zevk içinde linç ediyorum özlemi...

    Şair özletti kendisini. Şiiri de öyle😊

    Kutlarım Fulya...