Ebrar-ı İkrar
Perçeminin tüllerine gözyaşı tutunmuş
Uyan
Bildirilmemiş zamanlarda faili meçhul yazıyor hüviyetin
Niyaz etme naz etme kahır etme
Hükmünü kaybetmeden haykır davetini
Ve davete emr'olunansın 'ol' deyince oldurandan
Şimdi uslan
Şimdi vakit devrana isyan
Himalaya'dan uçan Alaaddin'in imbatına tutul
Anka'nın tüyüne sarıl saten bir pelerinle
Harika olmayan diyarlarda
Sahanda ütopyalar kır sofrana
Bir diş sakla yastığının altına
Hediye bekle gaipten gelen
İkrarın ebrar olsun
Altılardan birisi rehberin
Sil perçemini puslu atlas peçeteleriyle
Kurulan
Bir koy seç kendine gidilmesi güç olan
Azim azim tırman
Sar canına hüzünlü ezgileri
Nihayetinde unutma gülmeyi
Tutulduğun imbatın soğuğunda tireyerek uyan
Kara kalpaklar tak ruhuna uslan
Huzurda el pençe durmak yok adın isyan
Kesmek gerekse kes perçemini
Çıkar ardın sıra gelen rica eklerini
Gözlerine bebek bakışları serp
Kahrolduğun tüm şehirleri yak
Perçeminin silueti gezinsin aylak
Şimdi devran; şehr-i şiire iştirak