Efkâr Masası
Halimden anlamıyor, ne gözlerim, ne yaşım;
Selamı kesti çoktan, ahbabım, arkadaşım...
Aynalar da sonunda bakmaz oldu yüzüme;
Bunca yıllık dostumdu, inanmıyor sözüme...
Bana beni anlatma, geçti artık o fasıl;
Suretinden habersiz, keyif sürer her asıl...
Firar eden aklımı bulmaya yemin ettim;
Resimlerde gördüğün neş'emi de kaybettim...
Demir aldı kederler, yanağımdan akarak;
Gidenler el salladı, kalanlara bakarak..
Boyun eğdim duyunca hayırsız kararını;
Gözlerinden okudum, aşkımın inkârını...
Yarı ayık kadehler dert dinlerken masada;
Adın vardı vefâsız, çektiğim her tasada...
Bitmeyen hecelerdi, hep sen diye başlanan;
Suçlarını affedip günahımdı taşlanan...
Dinle çalan şarkıyı, dinle de adın batsın;
Nakarat mısraları, taş kalbini kanatsın...
İşte efkâr masası, yine keder, yine gam;
Unutmak istiyorum sensizliği bu akşam!..
01/02/2013
Saat: 00:41