Efkâr Ve Kahkahalar

Orda bir mahkeme kurmuşlar.
Yargılamışlar hepimizi.
Kimimiz cellatlara;
Kimimiz bir sevgilinin avuçlarına emanet edilmişiz.
Kimimizin boynunda aç bir çocuğun yumruğu,
Kimimiz bir sonraki günah için tövbe etmişiz.
Ve kırılmış kaşlarımız,
sonra
Bir tenhada
Bütün yargıçları asmışız.

Öldürmüşler kelebeklerimizi.
İz bırakan buselerimizi kanatmışlar
Vedalaştığımız yerde unutmuşuz herşeyimizi.
Bizi bir günbatımına sürgün etmişler.
Kazmışlar mezarımızı küllenen bir sevdanın yamaçlarına.
Bahtımızı güldürmüşüz ,
Sırtlamışız acılarımızı,
Dünyanın gamına kahkahalar bırakmışız.

Masallar anlatmışız karıncalara
Yuvalarımıza Çürük buğday taneleri taşımışız.
Beyaza boyamışız nice kar tanelerini.
Buharlaşıp pencere camlarında;
Güllerin kokusundan damlamışız.

Vurgun yemiş bir deniz damlamış gözlerimizden,
Kırmışlar,
Vurmuşlar dalgalarımızı.
Sonra bir limana bırakmışız gençliğimizi.
Biraz daha büyüyüp
Çocukları öldürmüşüz.

Şarkılara dokunmuşuz,
Öpmüşüz şiirleri.
Küçük ünlü uyumunu bozan ekleri neşterlemişiz,
Büyük yazmışız sevdalarımızı.
Virgüller koymuşuz ayrılıklarımızın ardına.
Mecnunun avuçlarına bir Leyla bırakmışız,
Kapısını çalmışız azrailin
Soru işaretleri bırakarak ,
Lanet edip şeytana,
Bir cevap bırakamadan gitmişiz.

Bizi bir yağmura dökmüşler,
Bir mezara kazmışlar hepimizi.
Alınyazımıza dokunup
Düşlerimize nice efkârlar bırakmışlar.

(Yaşamışız her birini,
Kimimiz acılarımızla yoğrularak,
Kimimiz hiç yaşamamış gibi
hiçbirini...)

Bkrçkmk aralık2015urfa

29 Aralık 2015 83 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar