Efkarım
Her adımım kör zindan voltasız aydınlığım
Bir fokurdama sesi verirken çaydanlığım
Parmak aralarımdan akarken sarı zifir
Ciğerime ciğerime indi şu nursuz kâfir
Bulsa bir aralıktan oda kaçıp gidecek
Ya üstüme sinecek yada vedâ edecek
Küllerin arasında uyuklarken efkârım
Nöbet tutan gözlerim medârı iftihârım
Uğultumdan hâbersiz uzaktayken müzekkir
Tavandaki simâya yüklendi bütün zikir
Korkuyorum yakında oda insâf güdecek
Yada bıkıp hâlinden tepeme dökülecek
Bölünmüyor eşliği çayımla dumanımın
Sanki şartı olmuşlar şiirsel imânımın
Bu üçlüyü edemem ne zelil nede hâkir
Nasıl olsa hasretle barınıyor bu fâkir
Dayanıyor tüm gücüm ha bitti ha bitecek
Belki birgün varlığım o burnunda tütecek
Murat Çakıroğlu