Emanet Mücevher
Gönül eli secdelere değmeden
Ferhat'ın Dağları yarılır mı hiç
Hak yoluna varıp boyun eğmeden
Mecnun'un çölünde durulur mu hiç
Garibin çilesi tükenmez çoktur
Sanma sinemdeki taşınan yüktür
Aşık şeriyatı mezhepi haktır
Menzilsiz kapıya varılır mı hiç
Mazlumun yerine duymadan sızı
Dondurmadan ağustosun ayazı
Ahraz bırakırsın gönülde sazı
Mızrapsız tellere vurulur mu hiç
Gece olup akla hesap sormadan
Kendi mizanını kendin kurmadan
Müminlere bir helallik vermeden
Yatak yorgan bile sarılır mı hiç
Karacoğlan ile olurum hısım
Seyrani babadan kaldı mirasım
Neşet Ertaş ile başladı yasım
Sevene sevdası sorulur mu hiç
Emanet mücevher taşıyor solum
Kul Garib'im zaten bir garip kulum
Bazen düz ovadır bazen Dağ yolum
Emeksiz bedenler yorulur mu hiç
'Gece olup akla hesap sormadan Kendi mizanını kendin kurmadan' Şiirin her yeri nefis fakat bu kısmı bence can alıcı Emine Hanım.Dağların bile belini bükecek her babayiğidin harcı olmayan bir yüktür kendini tartıda tartmak.Tebrik eder hayırlı akşamlar dilerim.