Endişe
 Blinçsizce gidiyordum
 Sessizliğin içine, içine
 Bir terslik var biliyordum
 Bir endişe bir endişe
 
 Bir parça tebesüm iyi gelecekti
 Ama dudaklarım kilitliydi
 Aklımı bakışla doldurdum
 Tekdüze geçtim uyumsuzluğa
 Gözden ırak
 Tek bir canlı yok
 Gergindim, titredim
 Senmisin ey korku
 Kimsin dedi
 Ben misafir
 Bana doğru gel
 Nerdesin dedim ürpererek
 Mantığım kaç dedi
 Aklım bekle
 Kuşkudan, kuşkulandım
 Mantığımi dinledim 
 Koştum, koştum,
 Ses daglarına doğru
 Rüzgar kuzeydeydi güneş batıda
 Birden yağmur boşaldı 
 Yaşlı bir agaç gördüm
 Kovuğuna saklandım
 Türlü kabuslarla uyandım
 Güneş doğudaydı, gölge batıda
 Yaşlı ağacın meyvasından yedim
 Tecelliyi izledim
 Işığa doğru gitmeyi hissettim
 Sonun baslanğıcına vardım
 Bir kıpırtı dolaştı
 Yaşamın şekilsiz tanısımıydı
 Bir sevinç coşkusumuydu
 Durdum gönül hoşluğunda
 Ve dedim ki kendime
 Daha gitme, daha gime
 Gurüp vaktidir
 Dön dedim kendime.
 
 Bir şarıltı duydum 
 Önce şaşırdım
 Sonra uyandım
 Musluk açıkmış meğer
 Evi su bastığını çok geç anladım...