Eski Hikaye

sanki sessizliğim
acıtınca böyle imansız yorgunluğun üstüne
içimde kıyamet yangın
nefesim hele, düşünce gökyüzüne
güneşin desenini çalarken bir de

ateşlere basıp yürürken, adımlarımı yakan kederim
ve kavrulurken
ve erirken şehir gürültüleri

yok artık kalabalıkların ortasında bakakalmak
iklimin kibrine takılıp öyle başıboş gezerken gözlerim zamanın boşluğunda
ölüm kadar yalnızdı her şey

küçük bir toprak parçasıydı
rızkımıza düşen
ve örten üzerimizi yorgan misali

zemheri mevsimlere yenilmeden tenimiz
üşümeden hasretin siyahi demi
son voltamız dökülürken eylül misali kahpe zamanların eşiğine
zulamızda yine aşk şarkıları kaldı, hüzün makamlı

ah o gözlerin sesi olsa da söylese
kör etmeden dilini
eski bir hikayeyi...

15 Eylül 2014 943 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 10 yıl önce

    ah o gözlerin sesi olsa da söylese kör etmeden dilini eski bir hikayeyi.

    tebriklerimle

    👍👍👍

  • küçük bir toprak parçasıydı rızkımıza düşen ve örten üzerimizi yorgan misali🤐🤐

    Kelimeler kıyama durunca söylenecek söz kalmıyor eski bir hikayeden arda kalan hüzün..bir iç çekiş...kutlarım üstat yine şiir okudu gözlerim..👍😙

  • 10 yıl önce

    şiire dönünce kalem parlıyor kelimelerin yüzü eski de olsa hikaye yaşantıdır baş tacı... kutlarım 👍

    saygımla