Esnası Kızıl
filmine daldı 
tam o esnada zili çaldı
dürbününden baktı 
yabancı sandı
kimdi o
dur dur
kimin kapısıydı o
bugün bana da açmadın
dır dır ikide bir saçlarını boyatmasaydın
filmlerin kafası karışmazdı
hem geçen kış gönlüme bir ateş sürdün
baharı gelmeden odunları biten
müfredatımızda söz sanatları yokken
tayini çıkmışken öğretmenimin
bana  çocuk dedin sürçtün
gönül'ü öğrenirken henüz
sevgiliye erken ölmek ibadettir ya bizde
hani aşık olmadan aşkım demek vardır ya sevgiliye
ben de sürçtüm 
aslında  filmlerin gücüne gittik biz
traşına gittik
kubbe delindi
rakseden bir havuz yaptılar
oturttular bizi bankına 
seyrettiler biz kediye gittik
sürtündü her şey okşandı
ıslandı çığlandı tırtıklandı
sağından solundan vızır vızır 
oysa öğrenmek yaşamın karıydı
şapkasızdı a dağ oldu
çığını saldı biz altına gittik
içimizdeki  saflığa gittik
çıkmayan biriydi o
ve hâlâ şirin
din yine leyla'nın diniydi 
görünemedik tülünden  
bakma  bana şimdi öyle 
hem perdesi kızıl bugün filmlerin
akşam unutursan unut 
apansız aralığından unut da gece
yine saçlarına sürçeyim
