Evren Kalbidir Şairin

Karşı kıyıları sevmez şair
Sevmemelidir...
Ama karşının kıyısında duran birini görürseniz
Bilin ki,işte o şairdir...

Süslü püslü cümlelerle atıp tutsa da
Hüzünlerden,kederlerden dem vursa da
O aslında insanların en duygusuzudur...
Ağlamayı bilmez mesela
Çünki onun göz yaşları hep içine akar
Ve dolu dolu gülemez hiçbir zaman
?Ya alışırsam' diye korkar...

Aşktan da hiç anlamaz
Sevmeyi bilmez çünki...
O hala aşkı,mecnunun stabil çöllerinde,bir kum tanesi sanır
Ve bundan bin asır sonra bile
Sevdiğinin gözlerinden ona bakacak olan
O saf,o temiz,o kirlenmemiş Leyla dır...
Ömrünü zımbalayıp,bir gülün bedenine
Bir akşam üstü,haber bile vermeden
Ansızın çekip gidecek sevgiliye uzatır...

Ama bütün şairler uçmayı bilir
Gökyüzüne çıkıp,kuşlarla aşık atamasa da
İçinin göklerinde pervasızca kanat çırpıp,dolaşır
Konar,uçar,süzülür
Ve düşlere yuvalanır...

Ateş onun elini yakmaz,yakamaz
O,ateşe can veren odundur çoğu zaman
Közün içindeki kordur
Ona is bulaşmaz...
Ve su yoğunluğundaki hiçbir yağmur ıslatamaz şairi
O yaslanır kendi bulutlarına,yağmurunu damıtır
Oluk oluk,hükmünü sürdüğü çorak topraklara akıtır...

Vatanı da olmaz şairin
Gözlerinin dokunduğu her yer,onun yurdudur
Yüreğinin değdiği her yer,memleketi
Kendi yurdundaysa
Geçmişi ve geleceği,bavulunda muntazam istifli
Vizesiz,müzmin bir yolcudur...

Tıpkı bir ahtapotunkine benzer şairin elleri
O kadar uzun ve o kadar çok...
Yanı başındaki şenlik ateşini karıştırırken
Demirden maşadır bir eli
Havaya hare hare neşe savurur
Öteki eli,makaraya sarılı pamuk ipliği gibi
Uzanır ta Eritre ye,Patani ye
Masum çocukların gözyaşlarına dokunur...
Devasa yangınlar filizlenirken bir avucunda
Diğer avucunda o,külden çiçekler yoğurur...

Ve hep yanlış zamanda,yanlış yerdedir şair
Fırtınalar kıyametler koparken havada
O rüzgarla sallanan bir papatyanın bedenindedir
Üşürse,cehennemden ateş çalar
Yanarsa cennetten bulut
Elinden hiç düşürmediği paslı,körelmiş baltasıyla
Geçmişten hüzün yontar,gelecekten umut...
İnsanı çıplak gösteren ne kadar elbise varsa,üzerine giymiştir
Ve ne varsa söylenecek
Acıya,aşka,mutluluğa,barışa,özleme dair
O zaten içinden söylemiştir...

Suların en kirlisiyle yıkanır şair
Daima kir,pas içindedir
Bir çöpçü uzaktan ona baksa,bedeni pis kokar
Kazma kürek çalışan bir işçi görse,üstü başı tozlanır
Bir dergide resmini görür savaşın,eli yüzü kana bulanır...

Ve acı nedir bilmez şair
Yüreğine batan kıymıkları çıkartırken bile,gülümser
Şairin gözünden damlayan yaş değildir
Yaş suretinde yanağından süzülen,gözleridir...

Yine de ben derim ki;
Acılar,umutlar,sevgiler,hayal kırıklıkları
Savaşlar,barışlar,tüm varlar ve yoklar
Yani geçmiş,yani gelecek,yani hayat
Mayasıysa eğer şiirin
Evren kadar bir kalbi olmalıdır şairin
Göğün gözündeki yıldızlara,analık etmek için değil
Analık edip gözünün göklerine
Yeni yıldızlar doğurmak için...

27 Mayıs 2010 160 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 14 yıl önce

    Ama bütün şairler uçmayı bilir Gökyüzüne çıkıp,kuşlarla aşık atamasa da İçinin göklerinde pervasızca kanat çırpıp,dolaşır Konar,uçar,süzülür Ve düşlere yuvalanır

    ne de güsel sölemişsiniz...her bir dizesinde çok haklısınız.. tebrik ederim canı gönülden..

    sewgimle...

  • 14 yıl önce

    Ömrünü zımbalayıp,bir gülün bedenine Bir akşam üstü,haber bile vermeden Ansızın çekip gidecek bir sevgiliye uzatır...

    Ve ben buna kral gibi şiir derim. Her dizede kitlendim. Keşke bir şair olabilseymişim dedim... Ne eksikmişim....

    Kesinlikle seçkiye değer!

  • 14 yıl önce

    Ayna tutmak zor olsa gerek kalplere; hele ki şair kalbine?... Derinliklerin bizi hassalarımızdan yaraladığı doğrudur abi! Biri anlatmadıkça anlamıyoruz sanırım, anlayamıyoruz... Kendimden çok şey bulduğum, kusursuz bir çalışma olmuş yine! Tebriklerimle...