Ey Hayat...!
Eyy, hayat...
Ya önce çirkin yaşayanları dize getir,
Yada alet etme elimizi kirine.
Neresinden yeşerdiyse,
Oradan koparsınlar ömrümüzü.
Nereden durulduysa,
Orada boğdular sözümüzü.
Bak, düştük işte
hemde kırık dizimizin üstüne.
Bak,
Kendi avucumuzla attık toprağı,
Hemde kendi cesedimizin üstüne..!
Ey hayat...!
Bırak yıkılmış hayellerin tacirligini yapmayı.
Bırak kursağımızda kalmış
Yutkunamadığım geçmişimizi yüzümüze vurmayı
Ey hayat...!
Maden bir uğraş peşindesin.
Elin değmişken
bir damla su serp toprağımızın üstüne