Ey Sefil Dünya

isyanımıza ay doğdu
vurulduk gecenin dibinde
köhne limanlarda söyledik
gurbet türkülerini
yaban atlar saldın sevda ormanlarına
bin yıllık yokuşları bekledik
yasal mermilerin sesinde
enkazında yıkıldık sevmelerin
kucakladık yalnızlığı
en içli nağmelerde
ölüm gibi bir şey oldu
kıyamet beş kala
sazın tellerinde
yüreğimiz koptu
kederlendik içtik
hayallerimizle seviştik
ay devredince görevi güneşe
güneşe kurşun sıktık...
aslında iyi huylu çocuklardık
olan oldu bize
günahlara gebe
tövbelere aşiyan
isyanlar dilimizde
kahır mektuplarında titrettik zamanı
olmayacak sevdaların
olacak diye dibinde sabahladık
aylar yılları, yıllar mevsimleri kovaladı
saatin tiktaklarında
umut sokaklarında
yorulduk .
ta ciğerimize kadar tütün saldık
zehirlendi kanımız
kalmadı huzur yanımız
can dediklerimiz canımız bildiklerimiz
yüreğimize ateşler yakıp yakıp
kayboldu gözlerden
şimdi ne mi kaldı geride
,işte böylesi şiirler
sizce neden ama neden
her gece ağlıyor şairler
tutmayın ellerimden
kırarım bak kalemi
bu gece de şiire boğmazsam
yakarım ben bu alemi
diz çök saltanat
diz çök yalnızlık
diz çök kara sevdalara
alacağın bir şey kalmadı
yüreğimin elinden
hep verdim aşka vurgun yanımdan
şimdi sıra bende
sürül şafaklarıma
vurul gözlerime
tutul dizlerime
el aman dile kalbimden
uyan şafak uyan
bana aşk lazım
bana sevda lazım
elvedasız
ahsız günahsız
tut ki ben bir eşkıyayım
kundağında bebelerin
yapılacak söbelerin
yetmişlik ebelerin
karnı yüklü gebelerin
gelinlik kızların
elma yanaklı yüzlerin
ateşlerin közlerin
içinde sıyrılmış çıkmışım
benlik duvarlarını yıkmışım
bu hayatın yalan sevdalarından
bıkmışım, bıkmışım arkadaş
düşünsene bir kez
bütün kelime ordularına
cümle mühendislerine
ahmakça kaprislere
seviyorum ayaklarına
boşboğaz yalanlara
yemin etmişim dönüp bakmamaya
ey yalan dünya senin önünde mi eğileceğim
ey sefil dünya
ey nankör dünya
hiçliğimsin hiçliğim
durduğum değil,
geçtiğimsin geçtiğim....

22 Eylül 2015 3776 şiiri var.
Yorumlar